Blog

Belirsiz Alacak Açılmasının Mümkün Olmadığı Hallerde Mahkemenin Davayı Usulden Reddi Hak İhlalidir

Ankalex Logo EN-2

Anayasa Mahkemesi (“AYM”), belirsiz alacak davası şeklinde açılan davalarda dava değerinin belirlenmesinin mümkün olduğu hallerde, davanın usulden reddine karar verilmesini mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak kabul etti. AYM’ye göre, belirsiz alacak davası şartları taşımayan davalarda mahkemeler, davayı eda davası olarak kabul etmeli ve davacıya, talep sonucunu netleştirmesi için süre vermelidir. Davacı tarafından talep sonucunun netleştirilmesi için gereken usuli imkanlara sahip olan mahkemelerin, doğrudan doğruya davayı reddetmesi mahkemeye erişim hakkının ihlalidir. (06.10.2023 tarihli ve 32331 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 08.06.2023 tarihli ve 2019/17969 başvuru numaralı AYM kararı)

Karara konu somut olayda başvurucular, Kurtalan Belediyesi’nde çalışırken iş sözleşmelerinin feshedilmesi sonucunda işçilik alacaklarına yönelik belirsiz alacak davası açmışlardır. İlk derece mahkemesi davaları kabul etmiş ve iş ilişkisinden kaynaklanan tazminatlara hükmetmiştir. Bu kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları üzerine Yargıtay, ilk derece mahkemesi kararlarının hepsini aynı gerekçe ile bozmuştur. Yargıtay, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) m. 107’de düzenlenen belirsiz alacak davasının ancak dava konusu alacağın tam ve kesin olarak belirlenememesi halinde açılabileceğini belirtmiş ve bu şartlar bulunmadan açılan belirsiz alacak davalarında herhangi bir süre verilmeden hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Somut olayda da Yargıtay, başvurucuların çalışma süresi ve ücretlerini bildiğini ve bu sebeple, dava konusu işçilik alacaklarının miktarlarının belirlenebileceğini hüküm altına almıştır. Buradan hareketle, belirlenebilen alacaklar yönünden belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı ve davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Yargıtay’ın bozma kararına uyan ilk derece mahkemesi, davaların usulden reddine karar vermiş ve bu kararlar, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Bunun üzerine bireysel başvuruda bulunulmuştur. Başvurucular özetle; alacaklarını tam olarak hesaplamalarının mümkün olmadığını ve bu nedenle belirsiz alacak davası açtıklarını, Yargıtay’ın farklı daireleri arasında belirsiz alacak davaları konusunda görüş ayrılığı bulunduğunu öne sürmüştür. Sonuç olarak başvurucular, davalarının usulden reddi sebebiyle mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğini öne sürmüştür.

AYM uyuşmazlığı mahkemeye erişim hakkı ekseninde değerlendirmiştir. AYM, gerekçeli kararlarda dayanılan HMK hükümlerinden hareketle davaların usulden reddinin kanuni dayanağı olduğunu belirtmiştir. Uyuşmazlıklar yönünden esaslı sorun, mahkemelerce getirilen bu sınırlamanın, mahkemeye erişim hakkını ihlal edip etmediği ve başvuruculara ağır bir külfet yükleyip yüklemediği ekseninde toplanmaktadır.

AYM, HMK’nın usule aykırı düzenlenen dava dilekçelerinin usulüne uygun hale getirilmesinde hakime güçlü yetkiler verdiğini belirtmiştir. Hakime bu yetkilerin tanınmasındaki esas amaç, maddi hakların usule feda edilmesinin önlenmesi ve bu sayede mahkemeye erişim hakkının korunmasıdır. AYM tam bu noktada, davanın hatalı olarak belirsiz alacak davası olarak açıldığının düşünülmesi halinde davanın genel eda davası olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Dolayısıyla başvuruculara, talep sonuçlarını netleştirmek için süre verilmesi, davanın usulden reddi şeklindeki ağır müdahaleden kaçınmak için yeterli bir araçtır.

Sonuç olarak AYM, mahkemenin davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığı kanaatine varması halinde, dava şartı yokluğundan dolayı davanın reddi kararının son çare olmadığını belirtmiştir. Davanın reddi yerine, daha hafif bir müdahale teşkil eden usuli bir aracın seçilmesi mahkemeye erişim hakkıyla bağdaşacaktır. Bu açıklamalardan hareketle AYM, başvurucuların adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir.

 

Hazırlayanlar:

Av. Doğa Can Altınözlü

Stj. Av. Esin Gülbek  

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir