Blog

Vergi İncelemesinin Usul ve Esasları Hakkında

Ankalex Logo EN-2

Ülkemizde her sene yaklaşık 50.000 mükellef hakkında vergi incelemesi gerçekleştiriliyor. Bu sayı toplam mükellef sayısının yaklaşık %2’sine tekabül ediyor. Her yıl vergi incelemeleri ile mükellef başına ortalama 200.000 TL vergi tarhı ve 450.000 TL vergi ziyaı cezası öneriliyor. Vergi incelemeleri sonrasında her yıl önerilen toplam vergi tarhı ve vergi ziyaı cezası ise sırasıyla 8.000.000.000 TL ve 18.000.0000.000 TL civarında.Diğer taraftan vergi incelemelerinin tek sonucu, ekonomik yaptırımları değil elbette. Ceza yargılamasına konu olan hususlar olduğu gibi, diğer yıllara sirayet eden indirim mekanizmalarını etkileyen sonuçları da bulunmakta. Somut olaya göre değişmekle birlikte, mükelleflerin başka birçok problem ile karşı karşıya kalmaları da mümkün.

Peki sonuçları bu kadar etkili olabilen bir konu hakkında mükellefler ne kadar bilgi sahibi, haklarını ne kadar biliyorlar?

Bu yazıda vergi incelemesine dair temel hususları değerlendirdik.

Vergi İncelemesi Nedir?

Vergi incelemesine dair bilinmesi gereken ilk husus, “vergi inceleme”sinin, Vergi Usul Kanunu’nun verdiği yetki ile gerçekleştirildiğidir. Başka bir ifade ile vergi incelemeleri, birer hukuki süreçtirler. Bu nedenle de vergi incelemesini gerçekleştiren kimsenin ve incelemeye tabi tutulan kimsenin birtakım hak ve yükümlülükleri vardır.

Vergi incelemesi esnasında uyulması gereken usul ve esaslar Vergi Usul Kanunu’nda belirlenmiştir. Söz konusu usul ve esaslara aykırı her inceleme, hukuka aykırı olacaktır. O halde, vergi incelemesinin amacı, usulü ve esasına ilişkin temel hususlar, incelenen kimse tarafından da bilinmelidir.

Vergi hukukunda kanunilik ilkesi esastır. Bu nedenle de “vergi incelemeleri”nin usul ve esasları da kanunda düzenlenmiştir. Kanun’a göre vergi incelemelerinin amacı, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu tespit etmektir.

Kimler, Hangi Zaman İçerisinde ve Nerede İnceleme Yapabilir?

Kanun’da yer aldığı üzere vergi incelemesi, 5 yıllık tarh zamanaşımı içerisinde, önceden haber vermeksizin her zaman yapılabilir. Bir hesap yılı yalnızca bir kere incelenebilir diye bir husus yoktur. Başka bir ifade ile aynı hesap yılı birden fazla kez vergi incelemesi kapsamına alınabilir.

Kanun, vergi incelemesine tabi olanlar için mükellefler veya sorumlular ibaresi kullanmamıştır.  Onun yerine, Kanuna göre defter ve hesap tutmak, evrak ve vesikaları muhafaza ve ibraz etmek mecburiyetinde olan gerçek ve tüzel kişilerin vergi incelemesine tabi olduğu düzenlenmiştir.

Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar olarak ise Kanun’da, vergi müfettişleri, vergi müfettiş yardımcıları, ilin en büyük mal memuru veya vergi dairesi müdürleri sayılmıştır. Ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanların her hal ve takdirde vergi inceleme yapmaya yetkili olduğu belirtilmiştir.

Her ne kadar uygulamada tam tersi vakıalarla karşılaşılsa da vergi incelemesi, kural olarak incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. Bu durum Kanun’da açıkça düzenlenmiştir. Ancak iş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olur

ise veya mükellef ve/veya vergi sorumluları talep ederlerse inceleme dairede yapılabilir.  Böyle bir durumda da incelemeye tabi olanın defter ve vesikalarını daireye getirmesi kendisinden yazılı olarak istenecektir.

Burada önemle bilinmesi gereken nokta, incelemenin dairede yapılması halinde istenilen defter veya vesikaları verilen sürede mazeretsiz olarak sunmayanların, defter ve belgeleri ibraz etmemiş sayılacağıdır. Defter ve belge ibraz etmemek Kanun’un 359’uncu maddesi uyarınca suçtur. Ancak bu suçun oluşabilmesi için öncelikle, incelemenin dairede gerçekleşmesi için gerekli koşulların oluşmuş olması gerekmektedir.

Vergi İncelemesinde Uyulması Gereken Esaslar Nelerdir?

Öncelikle belirtmek gerekir ki, vergi incelemesi yapanlar, yanlarında inceleme yetkisini gösteren fotoğraflı resmi bir vesika bulundurmak ve gittikleri yerde işe başlamadan evvel bu vesikayı ilgililere göstermek mecburiyetindedirler.

Vergi incelemesinin gerçekleştirilebilmesi için öncelikle inceleme görevinin verilmesi gerekmektedir. İnceleme görevi yazı ile verilir. İnceleme görevi yazılarında; nezdinde inceleme yapılacak kişilere ve konulara ilişkin bilgilere, incelemenin türüne, gerekçesine, dönemine ve süresine ilişkin hususlara yer verilir. İnceleme, bir veya birden fazla vergi türüne ilişkin olarak yaptırılabilir. Yine önemle belirtmek gerekir ki, inceleme yetkisi Kanun ile verilen bir yetkidir. Bu nedenle verilen yetkinin sınırları aşılamaz. Başka bir ifade ile vergi incelemesi, sadece inceleme görev yazısında belirtilen konu ve döneme ilişkin olarak yapılabilir.

Vergi incelemesi, incelemeye tabi olan nezdinde düzenlenecek “İncelemeye Başlama Tutanağı” ile başlar. İnceleme, vergi inceleme raporlarının, rapor değerlendirme komisyonlarına intikal ettirilmek üzere ilgili inceleme ve denetim birimine teslim edildiği tarihte tamamlanmış sayılır.

Vergi incelemeleri, tam inceleme yapılması halinde en fazla bir yıl, sınırlı inceleme yapılması halinde en fazla altı ay, katma değer vergisi iade incelemelerinde ise en fazla üç ay içinde tamamlanmak zorundadır. Ayrıca, uluslararası anlaşmalarda yer alan bilgi değişimine ilişkin incelemeler, bilgi talebinin Vergi Denetim Kurulu Başkanlığına ulaştırıldığı tarihten itibaren iki ayı geçemez.

Ayrıca unutulmamalıdır ki, vergi incelemesinin mükellefin işyerinde yapılması halinde, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, nezdinde inceleme yapılanın izni olmaksızın resmi çalışma saatleri dışında inceleme yapamazlar.

İnceleme esnasında gerekli durumlarda, vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumları ayrıca tutanak altına alınır.  İlgililerin itirazları var ise bu tutanağa geçirilmesi gerekir. Ayrıca bu tutanakların bir nüshasının mükellefe veya nezdinde inceleme yapılan kimseye bırakılması zorunludur.

Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların inceleme esnasında uyması gereken birtakım ilkeler de bulunmaktadır. Bunlar,

Yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğini, mükellefin hak ve hukukunu da gözetmek suretiyle denetlemek,

Kanun hükümlerini uygularken kamu hak ve hukukunun korunmasında gerekli özeni göstermek,

Mükelleflere ve diğer şahıslara karşı nazik, ölçülü ve mesleki saygınlığın gerektirdiği şekilde tutarlı davranmak,

Mensubu oldukları kurumun amaçlarına ve misyonuna uygun davranmak, mesleğin gerektirdiği itibar ve güvene layık olunduğunu davranışlarıyla da göstermek,

Görevin yerine getirilmesinde sürekli gelişimi, saydamlığı, tarafsızlığı, dürüstlüğü, kamu yararını gözetmeyi, hesap verilebilirliği ve öngörülebilirliği esas almak,

Tüm eylem ve işlemlerde yasallık, adalet ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda hareket etmek, tarafsızlıklarını engelleyecek herhangi bir etkiye izin vermemek,

Tüm eylem ve işlemlerde yasallık, adalet ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda hareket etmek, tarafsızlıklarını engelleyecek herhangi bir etkiye izin vermemek,

Görevlerini, unvanlarını ve yetkilerini kullanarak kendileri, yakınları veya üçüncü kişiler lehine menfaat sağlamamak,

şeklindedir. İncelemenin sonunda Vergi İnceleme Raporu düzenlenir. Tespit edilen hususlar bu raporda yer alır.

Vergi inceleme raporları, vergi türü ve dönemi itibarıyla ayrı ayrı düzenlenir. Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca kendilerine verilmiş vergi inceleme görevleri ile ilgili olarak tespit edilen ve birden fazla vergi türünde eleştiri gerektiren hususlara ilişkin raporlar ayrı ayrı düzenlenir.

Sonuç

Vergi incelemesi, beyan esasına dayalı Türk vergi sisteminin temel unsurlarından birisidir. Kanunilik ilkesinin esas olduğu bu alanda, hak ve yükümlülüklere uyulması herkes için şart ve gereklidir. Bu nedenle, mükelleflerinde haklarını ve yükümlülüklerini bilmesi önem arz etmektedir.

Yazar : Av. Süha Uslu