Bülten

Geçtiğimiz Ayda Vergi Hukuku (Temmuz 2022)

Ankalex Logo EN-2
  • 07.2022 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda (“AATUHK”), 213 sayılı Vergi Usul Kanununda (“VUK”) ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda (“KVK”) değişiklikler yapılmıştır. Değişiklikler şu şekildedir:
    • 7417 sayılı Kanunun 24. maddesi ile AATUHK m. 10/1’in 2. bendi “Bankalar tarafından verilen süresiz ve şartsız teminat mektupları ile sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetleri,” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik ile bankalar tarafından verilen süresiz ve şartsız teminat mektupları ile sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetleri teminat olarak sayılacaktır.

 

  • 7417 sayılı Kanunun 25. maddesi ile AATUHK m. 85/2’ye “10 uncu maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı teminatların” ibaresi eklenmiştir. Değişiklik sonucunda, AATUHK kapsamında menkul malların açık artırma ile satışında artırmaya iştirak edeceklerden alınabilecek teminat türlerinin kapsamı genişlemiştir. Maddenin değişik hali şu şekildedir:

“Artırmaya iştirak edeceklerden menkul mala biçilen değerin %5’i nispetinde para teminat olarak alınır. Alacaklı amme idareleri, menkul malın türü veya değeri ile satış şeklini esas alarak teminat alınmayacak halleri belirlemeye, para yerine 10 uncu maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı teminatların alınmasına karar vermeye yetkilidir.” 

 

  • 7417 sayılı Kanunun 26. maddesi ile VUK mükerrer 257. maddesinin 1. fıkrasına 9. bent olmak üzere eklenen hüküm ile Maliye Bakanlığına; Tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesi için gerçek faydalanıcının kapsamını belirlemeye, bu kapsama girenlerin bildirilmesi zorunluluğunu getirmeye, bildirimin içerik, format, standart, verilme süresi ve yöntemini belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya, bildirim verme yükümlülüğünü sektör, mükellef grupları ve mükellefiyet durumları itibarıyla belirlemeye, bu bent kapsamındaki bilgi ve bildirimlerin elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesi yükümlülüğü getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirleme yetkisi verilmiştir.

 

  • 7417 sayılı Kanunun 27. maddesi ile VUK’un 353. maddesinin 1. fıkrasının 1. ve 2. bentlerinde yer alan özel usulsüzlük cezaları miktarları 01.08.2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere yeniden düzenlenmiştir:
    • “Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dahil olmak üzere, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması, düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi, bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kağıt olarak düzenlenmesi ya da bu Kanunun 227, 231 ve 234 üncü maddelerine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için (önceden 240 Türk Lirası) 1.000 Türk Lirasından aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.”
    • “Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı (önceden 120.000 Türk Lirası) 500.000 Türk Lirasını geçemez.”
    • “Ancak, her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı her bir tespit için (önceden 12.000 Türk Lirası) 50.000 Türk lirasını, bir takvim yılı içinde ise 500.000 Türk lirasını geçemez.”

 

  • 7417 sayılı Kanunun 28. maddesi ile VUK’un mükerrer 355. maddesinin birinci fıkrasına, ikinci cümleden sonra gelmek üzere; “Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi ile getirilen zorunluluklara uymayanlara, (1) ve (2) numaralı bentlerde yer alan özel usulsüzlük cezasının 5 katı, (3) numaralı bentte yer alan özel usulsüzlük cezasının 2 katı uygulanır.” cümlesi eklenmiştir. Aynı zamanda VUK’un mükerrer 355. maddesinin birinci fıkrasının sonuna, “Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi ile getirilen zorunluluklara uymayanlara (1) numaralı bentte yer alan özel usulsüzlük cezasının 3 katı uygulanır” hükmü eklenmiştir. Sonuç olarak Mükerrer 257. maddenin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde düzenlenen, elektronik ortamda ticari faaliyette bulunan gerçek ya da tüzel kişi hizmet sağlayıcıları ile aracı hizmet sağlayıcılara yönelik bildirim verme yükümlülüğünün ihlalinde uygulanacak özel usulsüzlük cezası belirlenmiştir. Son olarak, mükerrer 257. maddenin birinci fıkrasının (9) numaralı bendinde düzenlenen gerçek faydalanıcı bilgisinin tutulması ve ibrazı yükümlülüğünün ihlali halinde uygulanacak özel usulsüzlük cezası belirlenmiştir.

 

  • 7417 sayılı Kanunun 44. maddesi ile 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listenin 03 G.T.İ.P. numarasında yer alan “- Diğerleri; — Sadece elektrik motorlu olanlar” satırı altındaki malların türü ve özel tüketim vergisi oranları değiştirilmiştir. Buna göre:
    • Sadece elektrik motorlu olan, motor gücü 160 kW’ı geçmeyen ve özel tüketim vergisi matrahı 700.000 TL’yi aşmayan mallarda %10 oranında,
    • Sadece elektrik motorlu olan ve motor gücü 160 kW’ı geçmeyen diğer mallarda %40,
    • Sadece elektrik motorlu olan, motor gücü 160 kW’ı geçenler ve özel tüketim vergisi matrahı 750.000 TL’yi aşmayan mallarda %50 oranında,
    • Sadece elektrik motorlu olan ve motor gücü 160 kW’ı geçen diğer mallarda %60 oranında ÖTV alınacaktır.

 

  • 7417 sayılı Kanunun 49. maddesi ile KVK’nın 10. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinin 3. paragrafı; “Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi için ayrı ayrı yararlanılır. Bu dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.” şeklinde değiştirilmiştir. Sonuç olarak; sermaye şirketlerinin matrah tayininde dikkate alınacak indirimleri düzenleyen maddeden yararlanabilecekleri zaman dilimi, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi ile sınırlandırılmıştır.

 

  • 7417 sayılı Kanunun 50. maddesi ile KVK’ya Geçici Madde 15 eklenmiştir. Anılan madde kapsamındaki yenilikler varlık barışı olarak adlandırılmaktadır. Böylece süresi dolan varlık barışı düzenlemesi, şartları değiştirilerek uzatılmıştır. Söz konusu düzenleme şu şekildedir:
    • Gerçek veya tüzel kişiler varlık barışından yararlanmak için yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını 31.03.2023 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirebilir.
    • Yukarıdaki madde kapsamına giren varlıkların kullanım amacı sınırlandırmıştır. Varlık barışı kapsamındaki varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31.03.2023 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir.
    • Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 31.03.2023 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilmesi imkanı getirilmiştir.
    • Yurt dışındaki söz konusu varlıkların Türkiye’ye getirilebilmesi için vergi mükellefi veya Türk vatandaşı olma zorunluluğu bulunmamakta olup düzenlemeden herkes yararlanabilecektir.
    • KVK’ya eklenen Geçici Madde 15’in 5. fıkrasına göre, bildirilen veya beyan edilen varlıkların VUK kapsamında defter tutan mükellefler tarafından bildirim veya beyan tarihi itibarıyla kanuni defterlerine kaydedilmesi esastır.
    • Geçici 15. maddenin 6. fıkrası ile, yukarıda anılan bildirilecek varlıkların değeri üzerinden banka ve aracı kurumların vergi tahsili düzenlenmiştir. Buna göre:
      • 09.2022 tarihine kadar yapılan bildirimler için %1,
      • 10.2022 tarihi ila 31/12/2022 tarihi (bu tarih dahil) arasında yapılan bildirimler için %2,
      • 03.2023 tarihine kadar yapılan bildirimler için %3 oranında vergi tahsil edilmesi öngörülmüştür.
      • Vergi oranı; bildirilen varlıkların, Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az bir yıl süreyle tutulması halinde %0 olarak uygulanır.
    • Geçici 15. maddenin 7. fıkrasına göre, vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %3 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir.
    • Gerçek ve tüzel kişiler, yurt dışı ve yurt içi varlıkları için yeni Varlık Barışı uygulamasından 31 Mart 2023 tarihine kadar bildirim veya beyanda bulunmak suretiyle yararlanabileceklerdir.
    • Beyan edilerek işletme kayıtlarına alınacak taşınmazların işletmeye devrine ilişkin tapuda yapılacak işlemlerden harç alınmayacaktır. Ayrıca, taşınmazların işletmeye devri, elden çıkarma sayılmayacak ve değer artış kazancı hesaplanmayacaktır.

 

  • 07.2022 tarihli Resmi Gazetede Anayasa Mahkemesinin 01.06.2022 tarihli ve E. 2022/14, K. 2022/70 sayılı kararı yayınlanmıştır. Anılan karar; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (“İYUK”) 27. maddesinin 4. fıkrasında yer alan ve iadesi istenen vergilere ilişkin açılan davalarda dava konusu vergi tutarının yüzde ellisi oranında teminat alınmadan yürütmenin durdurulamayacağı yönündeki kuralın Anayasaya uygunluğunun incelenmesine ilişkindir. Anayasa Mahkemesi, yürütmenin durdurulması kurumunun, yargının etkinliğini arttırıcı niteliğini ve dava hakkının bir parçası olduğunu belirtmiştir. Aynı zamanda Anayasanın 125. maddesinin 6. fıkrasında yürütmenin durdurulması kurumunun hangi şartlarda sınırlandırılabileceği de açıkça düzenlenmiştir. İptali istenen hükmün usule ilişkin bir sınırlama olduğunu belirten mahkeme, dava süresince paradan yoksun kalınması halinde telafisi güç ve imkansız zararları doğacağı kanısına varılan davacıya yüzde elli oranında teminat uygulamasının, telafisi güç ve imkansız zararın doğmasına ilişkin usul şartını ihlal ettiğine karar vermiştir. Sonuç olarak ilgili hüküm iptal edilmiştir.

 

 

  • 07.2022 tarihli Resmi Gazetede 5799 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yayınlanmıştır. Anılan Cumhurbaşkanı kararı; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun “müteferrik istisnalar” başlıklı 6. bölümünde yer alan ve ücret istisnalarını düzenleyen 23. maddenin 8. ve 10. bendindeki istisna miktarlarının yeniden belirlenmesine ilişkindir. Buna göre ilgili bentlerdeki değişiklikler sırasıyla şu şekildedir:
    • Hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler (işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 51 TL’yi (önceden 800.00 TL’yi) aşmaması ve buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde, aşan kısım ile hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir.
    • Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri (İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 25 TL’yi (önceden 10 TL) aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması hâlinde aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir.

Buna ilaveten anılan karar, 01.07.2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.

  • 07.2022 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri/60 yayınlanmıştır. Sirküler, 2022 yılının ikinci geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranını %61,12 olarak belirlemiştir.

 

  • 07.2022 tarihli Resmi Gazetede 5801 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yayınlanmıştır. Karar ile, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un (“AATUHK”) 51. maddesinde düzenlenen gecikme zammı oranı yeniden belirlenmiştir. Buna göre önceden her ay için %1,6 olarak uygulanan oran, 21.07.2022 tarihinden itibaren her ay için %2,5 olarak uygulanacaktır.

 

  • 07.2022 tarihli Resmi Gazetede Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Seri: C Sıra No: 6 sayılı Tahsilat Genel Tebliği yayınlanmıştır. Tebliğ kapsamında yapılan değişiklikler şu şekildedir:
    • AATUHK m. 48’e göre önceden aylık bazda %1,25; yıllık bazda %15 olarak uygulanan tecil faiz oranı 21.07.2022 tarihinden itibaren aylık bazda %2; yıllık bazda %24 olarak uygulanacaktır.
    • 07.2022 öncesinde yapılan müracaatlar açısından aşağıdaki şartların varlığı halinde eski tecil faizi oranı (%15) uygulanacaktır:
      • Amme alacağının 21.07.2022 tarihinden önce tecil edilmiş olması,
      • Tecil şartına uygun olarak ödeme yapılmaya devam edilmesi.
    • 07.2022 öncesinde tecil edilmiş amme alacaklarına yönelik tecilin ihlal edilmiş olması halinde hangi faiz oranının uygulanacağı Tebliğin 1. maddesinin 4. fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre yeniden yapılacak müracaatlar üzerine amme alacağının tecil edilmesi halinde; 21.07.2022 tarihine kadarki taksitlerde eski tecil faizi oranı (%15), bu tarihten sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına ise %24 tecil faizi oranı uygulanacaktır.

 

  • 07.2022 tarihli Resmi Gazetede Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde (Sıra No: 459) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 540) yayınlanmıştır. Değişikliğe uğrayan Sıra No: 459 sayılı Tebliğ en temelde tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunluluğunu düzenlemektedir. Tebliğin, teşvik zorunluluğunun kapsamını düzenleyen “4.2. Kapsamda Olmayan Tahsilat ve Ödemeler” başlıklı bölümüne (ğ) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir. Eklenen bent ile, tevsik zorunluluğunda olmayan işlemlerin kapsamı genişlemiştir:

“h) Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların tevsik zorunluluğu kapsamında olmayan yabancılar ve/veya Türkiye mukimi olmayan gerçek kişilerle yapacakları işlemlere ilişkin tahsilat ve ödemelerin (şu kadar ki, düzenlenecek faturalara söz konusu kişilerin pasaport numarasının yazılması ve bu bent kapsamında nakit tahsil edilen tutarların, tevsik zorunluluğu kapsamında olanlar tarafından tahsilatı takip eden ilk iş günü sonuna kadar aracı finansal kurumlarca düzenlenen belgelerle tevsikinin sağlanması zorunludur.)”

  • 07.2022 tarihli Resmi Gazetede Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 539) yayınlanmıştır. Tebliğ en temelde uzlaşma komisyonlarının uzlaşma konusu yapabilecekleri vergilerle bunlara ilişkin vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının miktarlarını belirlemek amacını taşımaktadır. Tebliğ, ikili bir düzenleme yaparak öncelikle 3. maddede uzlaşma komisyonlarının tarh edilen vergi ve kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin yetkisi ve yetkili uzlaşma komisyonlarının tespitini düzenlemektedir:
    • Uzlaşma komisyonlarının uzlaşma konusu yapabilecekleri vergi miktarına ilişkin yetki sınırı bu Tebliğ ekinde yer alan Ek 1. Vergi Miktarına İlişkin Listede belirlenmiştir.
    • Aynı yıl veya birden fazla yıl için birden fazla tarhiyat yapılması halinde uzlaşmada yetkili komisyon, en yüksek vergi miktarını içeren vergi/ceza ihbarnamesine göre belirlenir. Başka bir deyişle, en yüksek vergi/ceza ihbarnamesi dışında kalan vergi/ceza ihbarnameleri de en yüksek vergi/ceza ihbarnamesinde uzlaşmaya yetkili komisyonda görüşülecektir.
    • Kanuni süresinden sonra verilen ve bu şekilde kabul edilen beyannamelere istinaden kesilen vergi ziyaı cezalarında yetkili komisyon, cezanın hesaplanmasına esas teşkil eden vergi miktarına göre belirlenecektir. Vergi ziyaı cezalarının birden fazla olması halinde ise yetki, cezanın hesaplanmasına esas teşkil eden en yüksek vergi miktarını içeren vergi/ceza ihbarnamesine göre belirlenecektir.

Tebliğin 4. maddesi ise, uzlaşma komisyonlarının usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin yetkisi ve yetkili uzlaşma komisyonlarının tespitini yapmaktadır:

    • Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin yetki sınırı bu Tebliğ ekinde yer alan Ek 2. Usulsüzlük Ve Özel Usulsüzlük Cezalarına İlişkin Yetki Sınırı Listesinde belirlenmiştir.
    • Aynı yıl veya birden fazla yıl için vergi tarhiyatı yapılması ve hem usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezasının kesilmesi halinde uzlaşmaya yetkili komisyon tarh edilen vergi miktarına göre belirlenir.
    • Vergi tarh edilmeksizin aynı veya birden çok yıl için birden fazla usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezalarının kesilmesi halinde,, yetkili komisyon, ceza miktarını içeren vergi/ceza ihbarnamesine göre belirlenecektir.
    • Usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezalarıyla beraber kanuni süresinden sonra verilen ve bu şekilde kabul edilen beyannamelere istinaden kesilen vergi ziyaı cezalarında yetkili komisyon, cezanın hesaplanmasına esas teşkil eden vergi miktarına göre belirlenecektir. Vergi ziyaı cezalarının birden fazla olması halinde ise yetki, cezanın hesaplanmasına esas teşkil eden en yüksek vergi miktarını içeren vergi/ceza ihbarnamesine göre belirlenecektir.

23.07.2022 tarihine kadar uzlaşma günü tayin edilmemiş uzlaşma talepleri hakkında da bu Tebliğ hükümleri uygulanacaktır. Ancak uzlaşma günü tayin edilmiş olup çeşitli nedenlerle uzlaşma günü ertelenmiş olan mükelleflerin uzlaşma talepleri ise uzlaşmayı erteleyen komisyon tarafından sonuçlandırılacaktır.

    • 07.2022 tarihli Resmi Gazetede Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 18.05.2022 tarihli ve E. 2022/2, K. 2022/7 sayılı kararı yayınlanmıştır. Bölge İdare Mahkemeleri kararları arasındaki aykırılığın konusu, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun (“6306 sayılı Kanun”) kapsamında riskli yapı ilan edilip dönüşüm sonrasında satılan/satın alınan taşınmazların tapu harcından muaf olup olmadığıdır. Danıştay, öncelikle 6306 sayılı Kanun m. 7/9’da 10.12.2018 tarihinde yapılan değişikliğin en temelde harç istisnasının sözleşmenin tarafları yönünden daraltıldığını ve harç istisnasının, 10.12.2018 tarihi öncesindeki satış sözleşmelerini de kapsadığını belirtmiştir. Sonuç olarak aykırılık, 10.12.2018 tarihi öncesinde yapılan satış işlemlerinde de alıcı ve satıcı tarafından ödenen tapu harcının 6306 sayılı Kanun kapsamında harçtan istisna olduğu yönünde giderilmiştir.
    • 07.2022 tarihli Resmi Gazetede Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 08.06.2022 tarihli ve E. 2022/4, K. 2022/8 sayılı kararı yayınlanmıştır. Bölge İdare Mahkemeleri kararları arasındaki aykırılığın konusu, Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi tarafından yapılan ihaleler neticesinde alınan ihale kararlarının damga vergisine tabi olup olmadığına ilişkin iddianın düzeltme şikayet yolu ile öne sürülüp sürülemeyeceğidir. Danıştay, resmi daire statüsünde olmayıp kamu tüzel kişiliğine haiz olan ihale makamının davacılardan vergi tahsil edip vergi dairesine ödemesine ilişkin işlemin hukuka uygunluğunun, ancak vergilendirme işleminin özü ve vergi yükümlülüğünün saptanması ile denetlenebileceğini belirtmiştir. Sonuç olarak aykırılık, resmi daire statüsünde olmayıp ihale kararlarından doğan damga vergilerini tahsil eden idarenin yaptığı işlemin hukuka uygunluğunun düzeltme şikayet hükümleri kapsamında inceleneceği yönünde giderilmiştir.
    • 07.2022 tarihli Resmi Gazetede Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 10) yayınlanmıştır. Tebliğin matrahta özellikli durumları (III/A/3) bölümünün üçüncü paragrafına aşağıdaki cümle eklenmiştir:

“Muvazaalı olmamak şartıyla, söz konusu teslim ve hizmetlerin ÖTV mükellefleri tarafından taşıtın teslimi veya ilk iktisabından sonra yapılması halinde, anılan işlemlere ilişkin bedellerin taşıtın ÖTV matrahına dâhil olmadığı tabiidir.”

Tebliğin (III/A/3) bölümü en temelde; teslimi veya ilk iktisabı yapılan taşıta ilişkin vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin ilke olarak ÖTV matrahına dahil olmasını düzenlemektedir. Eklenen cümleyle, yukarıda sayılan teslim ve hizmetlerin ÖTV mükellefleri tarafından taşıtın teslimi veya ilk iktisabından sonra yapılması halinde ÖTV matrahına esas alınmayacağı düzenlenmiştir.

 

  • 07.2022 tarihli Resmi Gazetede 5872 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yayınlanmıştır. KVK’nın Geçici 14. maddesinin 4. fıkrasına göre, Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirilen yabancı paraların Türk lirasına çevrilmesi suretiyle elde edilen faiz ve kar paylarına kurumlar vergisi istisnası uygulanmaktadır. Cumhurbaşkanı kararı, uygulanan kurumlar vergisi istisnasının kurumların hangi tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralara uygulanacağına ilişkindir. Önceden 31.03.2022 tarihli bilançolarda yer alan yabancı paralarda uygulanan vergi istisnası Cumhurbaşkanı kararı ile artık kurumların 30.06.2022 tarihi itibariyle bilançolarda yer alan yabancı paraları hakkında da uygulanacaktır.

Av. Emre Burak Onat

Stj. Av. Doğa Dilay Atasever

Stj. Av. Doğa Can Altınözlü