Vergi Hukuku Mevzuatında Gelişmeler
1- Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (“GİB”) resmi internet sitesinde 05.06.2024 tarihinde tarhiyat öncesi ve sonrası uzlaşma broşürleri yayınlanmıştır. Uzlaşma kapsamına alınan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tutarı, her yıl yeniden değerleme oranında artırılması nedeniyle “Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Broşürü” ile “Tarhiyat Sonrası Uzlaşma Broşürü” güncellenmektedir.
- Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Broşürüne buradan ulaşabilirsiniz.
- Tarhiyat Sonrası Uzlaşma Broşürüne buradan ulaşabilirsiniz.
2- Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) 11.06.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararında uluslararası ihalelerden alınan damga vergisinin vergiye dayanak kanun hükmünün iptal edilmesi sonrasında düzeltme şikayet yoluyla geri istenemeyeceğine karar verilmiştir. Uzun süreden beri tartışmalı olan bu konu hakkında verilen nihai karara dair detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz. (AYM’nin 11.06.2024 tarihli ve 32573 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 06.03.2024 tarihli ve 2022/41426 sayılı kararı)
3- 12.06.2024 tarihinde Resmi Gazete’de “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 562)” yayımlanmıştır.
- İlgili tebliğ ile, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 435)’nde değişiklik yapılmak suretiyle, 6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren tasarruf finansman şirketleri ile 6493 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme ve elektronik para kuruluşlarına, BSMV’ye tâbi işlemlerinde fatura yerine geçmek üzere dekont düzenleme imkanı getirilmektedir. Ayrıca, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına faaliyetlerine göre belirli hesap devreleri itibariyle dekont yerine hesap bildirim cetveli(ekstre) de düzenleme imkanı verilmektedir.
4- Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu (“VDDK”) 13.06.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki ayrılıkların giderilmesi kararında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 132/A maddesi uyarınca yapılan elektronik yoklama sırasında nezdinde yoklama yapılanın veya temsilcisinin bulunmaması ya da bu şahısların imzadan çekinmesi halinde elektronik yoklama neticesinde düzenlenen yoklama fişini temsil eden elektronik yoklama imza formunun VUK m. 131/2 uyarınca polis, jandarma, muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılmasının gerektiğini hükme bağlamıştır. Karara dair detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz. (Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 32575 sayılı ve 13.06.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan E. 2023/10, K. 2024/5 sayılı kararı)
5- GİB’in resmi internet sitesinde 15.06.2024 tarihinde “Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Duyuru” yayımlanmıştır.
- İlgili duyuruya göre yurt dışına çıkış harcının yeniden belirlenmesine ilişkin çalışmaların olduğu basına yansıyan haberlerde yer almaktadır. Diğer vergi kanunlarında olduğu gibi yurt dışına çıkış harçları da etkililik ve verimlilik yönüyle sürekli değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Bilindiği üzere bu harç, yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından, çıkış başına maktu olarak alınmaktadır. Yurt dışına çıkış harcının, yurt dışına çıkış tarihinde yürürlükte bulunan tutarlar üzerinden ödenmesi gerekir. Dolayısıyla çıkan haberler nedeniyle bugünden harç pulu satın almak veya diğer yollarla harcı ödemek, çıkış tarihinde geçerli tutarın ödenmeyeceği anlamına gelmemektedir.
6- GİB’in resmi internet sitesinde 26.06.2024 tarihinde “531 Sıra No.lu V.U.K. Genel Tebliğinin 7 nci Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının (A) ve (B) Bendi Uyarınca Belirlenen Teminat Verme Sürelerinin Mücbir Sebep İlan Edilen Yerlerde Uzatılması Hakkında Sirküler” yayımlandı.
- Söz konusu sirküler ile deprem nedeniyle mücbir sebep ilan edilen Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya illeri ve Gaziantep ilinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki mükellefler ile bu il veya ilçelerde mükellefiyet kaydı bulunmayıp, söz konusu yerlerdeki meslek mensuplarıyla arasında deprem tarihi itibarıyla Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi bulunması nedeniyle mücbir sebep kapsamında değerlendirilen mükelleflerden, 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca 6/2/2023 tarihinden önce lisans almış ve teminat verme süresi bu tarihten sonra sona eren mükellefler ile (b) bendi kapsamındaki mükelleflerin teminat verme süreleri 02/12/2024 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılmıştır.
7- Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 28.06.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararı kapsamında, vekille takip edilen ve ilk derece mahkemelerince tek dosyada birleştirilerek karara bağlanan davalarda ilgili taraf lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini karara bağlamıştır. Karara ilişkin detaylı açıklamalarımız ve karara karşı eleştirilerimize bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz. (Danıştay VDDK tarafından 28.06.2024 tarihli ve 32586 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan E. 2023/8, K. 2024/4 sayılı karar)
Vergi Hukukunda Yargı Kararları
Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz yargı kararı aşağıda özetlenmiştir:
Danıştay 7. Dairesince 21.03.2023 tarihinde verilen karara göre vergi alacağının doğduğu dönemde yalnızca bankacılık işlerini takip etmek üzere sınırlı bir şekilde işlem yapma yetkisi verilen davacının Vergi Usul Kanunu kapsamında şirket borçlarından sorumlu kanuni temsilci olarak nitelendirilemeyeceği gibi hakkında kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri de düzenlenemez. (Danıştay 7. Dairesi E.2022/3483, K.2023/1612, T.21.03.2023)
- Davacı şirketin 2010 ve 2011 yıllarına ait muhtelif amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilmediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesiyle, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca kanuni temsilcisi sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin petrol katılım payı borcu dışında kalan ve 2010 ile 2011 yıllarının muhtelif dönemlerine ait özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası ve özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açılmıştır.
- Kanuni temsilciler görev yaptıkları döneminde defter ve belge ibraz edilmemesi, beyanname verilmemesi, beyan edilen bir borcun ödenmemesi veya yapılan inceleme sonucu eksik beyanda bulunduğunun tespiti halinde sorumlu tutulabilecekler buna karşın Vergi usul Kanununda mükellefe yüklenen ödevler bakımından şirketi yönetim ve temsil yetkisi taşımayan müdürler şirket varlığından tamamen veya kısmen alınmayan amme alacağından sorumlu tutulamayacaklardır.
- Kanuni temsilcinin vergisel yükümlülükler de dahil olmak üzere şirketi her konuda en geniş şekilde temsil ve idareye yetkili kişi olduğu hususu dikkate alındığında, vergi alacağının doğduğu dönemde kanuni ödevleri yerine getirme hususunda yetki ve sorumluluğu bulunmayan, yalnızca bankacılık işlerini takip etmek üzere sınırlı bir şekilde işlem yapma yetkisi verilen davacının Vergi Usul Kanunu kapsamında şirket borçlarından sorumlu kanuni temsilci olarak nitelendirilemeyeceği gibi kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri de düzenlenemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Diğer Hukuk Alanlarında Önemli Mevzuat Değişiklikleri ve Yargı Kararları
1- Anayasa Mahkemesi’nin 07.06.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararında, HAGB kararının bir hüküm gibi idari makamlarca nazara alınmasının, Anayasa’nın 36. maddesi ile 38. maddesinin dördüncü fıkrasında güvence altına alınan masumiyet karinesinin ihlaline yol açtığına karar verilmiştir. (AYM’nin 07.06.2024 tarihli ve 32569 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 31.01.2024 tarihli ve 2019/27554 Başvuru numaralı kararı)
2- Anayasa Mahkemesi’nin 11.06.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararında tam yargı davalarında dava açma süresi işlem veya eylemin sonuçlarının ortaya çıkmasından itibaren hesaplanması gerektiği hükme bağlanmıştır. Mezkur kararda aksi bir yorumla dava açma süresinin doğrudan işlem veya eylem tarihinden itibaren başlatılması, fazlasıyla katı bir yorum olarak değerlendirilip mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak sayılmıştır. Karara dair detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz. (AYM’nin 11.06.2024 tarihli ve 32573 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 13.02.2024 tarihli ve 2021/40471 sayılı kararı)
3- Anayasa Mahkemesi’nin 11.06.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararında, işe iade davasında Mahkeme’nin, davalının başvurucunun işvereni olmadığını belirttiği ancak davalının niçin başvurucunun işvereni olmadığına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmaması suretiyle başvurucunun uyuşmazlığın sonucuna etkili iddia ve itirazlarının konu ile ilgili yeterli bir gerekçeyle karşılanmamasının gerekçeli karar hakkının ihlaline yol açtığına karar verilmiştir. (AYM’nin 13.06.2024 tarihli ve 32575 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 07.02.2024 tarihli ve 2019/41969 Başvuru numaralı kararı)
Hazırlayanlar:
Av. Cevdet Emre Koçak
Stj. Av. Eda Nur Yörük