Anayasa Mahkemesi (“AYM”), 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“Kanun”) m. 5/9-a bendinin 3 numaralı fıkrasında yer alan “…Milli Güvenlik Kurulunca…” ibaresinin iptaline karar vermiştir. İptal edilen ibare en temelde; Milli Güvenlik Kurulunca (“MGK”) devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan mükelleflerin matrah artımından yararlanamayacağını düzenlemektedir. AYM, icrai nitelikte olmayan MGK kararına dayanılarak mükelleflerin matrah artırımı imkanından yoksun bırakılmasını Anayasa’ya aykırı bulmuştur. (AYM’nin 05.12.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan E. 2023/93, K. 2023/191 sayılı 08.11.2023 tarihli kararı)
Bilindiği üzere, 09.03.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7440 sayılı Kanun ile birlikte mükelleflerin gelir ve kurumlar vergisi matrahları ile gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergilerini artırarak Kanun’da belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için vergi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmayacağı düzenenmiştir.
Kanun’un iptal istemine konu m. 5/9-a hükmünün 3. fıkrası şu şekildedir:
“a) Aşağıda sayılan mükellefler bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerinden yararlanamazlar:
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla haklarında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenler.”
İptal talebinin gerekçesi ise özet itibariyle şu şekildedir: İptal istemine konu kuralda belirtilen kavramların içeriğinin belirsiz ve öngörülemez olup mükelleflerin matrah ve vergi artırımı imkanından yararlanamaması sonucunu doğuran kavramlar bir yargı kararına dayanmamaktadır ve bu kavramların içeriğini belirleme yetkisinin idareye bırakılmasının yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırıdır. Söz konusu mükellefler açısından matrah ve vergi artırımına yönelik hükmün uygulanmaması mülkiyet hakkının ihlal etmektedir ve ayrıca, mükelleflerin MGK kararına dayanılarak vergi ve matrah artırımı imkanından yoksun bırakılmaması gerektiği öne sürülmüştür.
AYM öncelikle iptal istemine konu kuralın anlam ve kapsamını değerlendirmeye geçmiştir. İptal istemine konu kuralda, kuralın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle haklarında terör örgütlerine veya MGK tarafından devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması, terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilen mükelleflerin matrah ve vergi artırımından yararlanamayacağı hüküm altına alınmıştır. hüküm altına alınmıştır. İptal istemine ise maddenin sadece “… terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu…” bölümü konu edilmiştir.
Uyuşmazlığın esasını incelemeye geçen AYM, daha önceki tarihlerde vermiş olduğu kararlara atıf yapmıştır. AYM’nin 16.12.2021 tarihli ve E. 2021/80, K. 2021/99 sayılı kararında da somut olaya benzer bir şekilde MGK’nın yurtdışına gönderilecek öğrencileri belirlerken icrai karar alma yetkisini düzenleyen kuralın iptaline karar verilmiştir. AYM söz konusu kuralın iptalinde özet olarak; MGK’nın başlıca görevlerinin devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili tavsiye kararları almak ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini bildirmek olduğu, MGK’nın devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlarının Cumhurbaşkanlığınca değerlendirileceği belirtilmiş, bu itibarla istişari nitelikte bir danışma organı olan MGK’nın icrai karar alma yetkisine sahip olmadığı gözetildiğinde Cumhurbaşkanınca ayrı bir kararla benimsenmemiş MGK kararlarına hukuki sonuç bağlanamayacağı ve bu kararların kendiliğinden icra edilemeyeceği tespit edilmiştir.
Buradan hareketle, iptal istemine konu ibarenin, tavsiye niteliğindeki MGK kararına kendiliğinden hukuki bir sonuç bağlamakta olduğu tespit edilmiştir. MGK’nın tavsiye niteliğindeki kararlarının yürütme organı tarafından dikkate alınmasının ve hukuk aleminde hayata geçirilmesinin mümkün olduğu ancak MGK’nın kararları hakkında başkaca icrai bir karar alınmadan bu kararlara hukuk aleminde sonuçlar bağlanmasının Anayasa’nın lafzıyla bağdaşmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, iptal istemine konu kuralda yer alan “…Milli Güvenlik Kurulunca…” ibaresinin iptaline karar verilmiştir.
Hazırlayanlar:
Av. Doğa Can Altınözlü
Stj. Av. Cevdet Emre Koçak