Karar İncelemeleri

Anayasa Mahkemesi Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararına Karşı Öngörülen İtiraz Yolunu Düzenleyen Kuralı İptal Etti

Ankalex Logo EN-2

Anayasa Mahkemesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (“CMK”) düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına (“HAGB”) karşı başvurulabilecek kanun yolu olan itiraz usulünün  HAGB kararının denetlenmesi noktasında bireylere tanınmış olan yetkili makamlara başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkını ihlal ettiğine karar verdi (23.09.2022 tarihli ve 31962 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 20.07.2022 tarihli ve E. 2021/121, K. 2022/88 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı).

Sanık hakkında tehdit ve cinsel taciz suçlarından açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu düşüncesiyle Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, hükmün iptali için AYM’ye başvurmuştur. Mahkemenin iptal istemindeki gerekçesi, HAGB kararlarının hukuki olarak sonuç doğurmaması gerekirken son dönemde HAGB kararlarına sonuç bağlayan kanun ve yönetmelikler çıkarılması, HAGB kararlarına yönelik itirazların ilke olarak dosya üzerinden yapılması ve bu durumun esasa ilişkin bir inceleme yapılmamasına sebep olmasıdır. Sonuç olarak itiraz eden mahkemeye göre, HAGB kararlarına karşı kanun yolu olarak öngörülen itiraz usulü iki dereceli yargılama, etkin başvuru ve adil yargılanma haklarını ihlal etmektedir.

AYM, ilk önce kuralın esası hakkında incelemeler yapmış ve iptal istemine konu kural hakkında açıklamalara yer vermiştir. İptali istenen kural HAGB kararına itiraz usulünü düzenlemektedir ve dolayısıyla, HAGB kararına karşı başvurulacak kanun yolu itiraz kanun yoludur. AYM bu açıklamalara müteakip HAGB kararlarına karşı yapılan itirazlara istinaden söz konusu kurumun ülkemizde uygulanmaya başlandığı ilk yıllardan bugüne kadar verilmiş olan çeşitli Yargıtay kararlarına değinmiştir. Bu yöndeki farklı içtihatlar şu şekildedir:

  • Yargıtay’ın kuralın ilk uygulanmaya başlandığı zamanlardaki uygulaması, itirazı incelemeye yetkili merciin sadece HAGB’nin şekli şartlarının oluşup oluşmadığını denetlemesi gerektiği yönündedir.
  • Daha sonrasında Yargıtay, içtihat değişikliğine giderek şekli şartlara ilaveten maddi yönden de inceleme yapılması gerektiğine hükmetmiştir.
  • Buna rağmen bazı Yargıtay daireleri hala eski görüşü sürdürerek itiraz merciin sadece şekli inceleme yapması gerektiğine de karar vermiştir.
  • Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun daha yeni tarihli kararlarında ise itiraz merciin hem şekli hem de maddi yönden inceleme yapması gerektiği yönündedir.

Bu açıklamaları yapan AYM, HAGB kararına karşı yapılacak itirazlarda incelemenin kapsamını belirleyen yerleşik bir uygulamanın olmadığına kanaat getirmiştir.

İtiraza konu kuralın Anayasa’ya aykırılığını denetleyen AYM, huzurdaki karardan daha önceki tarihlerde farklı temel hak ve hürriyetlerin ihlal edildiği iddialarını incelerken HAGB kurumunu düzenleyen CMK m. 231’in pek çok hükmünün Anayasa’ya aykırılığını değerlendirmiştir. AYM, kararların hiçbirinde CMK m. 231’in (huzurdaki karara konu 13. fıkra hariç olmak üzere) herhangi bir hükmünün Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetmemiştir. Söz konusu tespitlerden sonra AYM, kanun yoluna başvurma imkanının yargı mercilerince verilen kararların bir başka merci tarafından denetlenmesini ve daha güvenceli bir yargı hizmeti sunulmasını sağladığını belirtmiştir. İlk derece mahkemelerince anayasal güvencelere aykırı biçimde HAGB kararı vermeleri halinde bu aykırılıkların itiraz mercilerince denetlenmesi temel hak ve özgürlüklerin korunması bakımından son derece önemlidir. Bu sebeple kural, Anayasa’nın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkı kapsamında değerlendirilmiştir.

AYM, HAGB kararlarının mahkumiyet kararlarının yaklaşık dörtte birini oluşturduğunu ve itiraz yolunun kapsamın konusunda Yargıtay daireleri arasında uygulama farkları olduğunu vurgulamıştır. Tüm bu değerlendirmeler ışığında AYM, itiraz yoluna başvuran bireylerin iddia ve delillerinin dikkate alınmasında ve çatışan menfaatlerin dengelenmesinde HAGB kararlarına karşı itiraz usulünün belirli ve etkili bir denetim yolu olmadığına karar vermiştir. Sonuç olarak itiraz usulünün temel hak ve özgürlüklere yapılan müdahalenin giderilmesinde yetkili makama başvurma hakkını yani etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

Karar neticesinde, HAGB kararına karşı olağan kanun yolu olarak itiraz yolunu düzenleyen hüküm iptal edilmiş, bu konuda TBMM’nin yeniden düzenleme yapması amacıyla kararın yayımlanma tarihinden itibaren 9 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.

Yazar: Av. Doğa Can Altınözlü