Anayasa Mahkemesi, 20.12.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2019/33855 başvuru numaralı karara göre emlak vergisine esas asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin yüksek belirlenmesinin Anayasa’nın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir (20.12.2022 tarihli ve 32049 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 13.09.2022 tarihli ve B. No: 2019/33855 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı).
Başvurucular, maliki oldukları taşınmazlar üzerinde kamp işletmeciliği yapmaktadırlar. Başvurucular, maliki oldukları taşınmazların bulunduğu mahal yönünden 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nda düzenlenen arazi vergisine ilişkin 2018 yılı için Takdir Komisyonu’na takdir edilen metrekare birim değerinin yüksek miktarda tespit edildiği gerekçesiyle Takdir Komisyonu kararının iptali istemiyle dava açmış ancak davaları kesin olarak reddedilmiştir.
Başvurucular, takdir edilen vergi değerinin işletmenin mahvına yol açacak derecede yüksek olduğunu, takdir edilen metrekare birim değerinin yol açtığı yüksek vergilendirmenin ölçülülük ilkesini zedelediğini, beş yıldızlı oteller ile ekolojik esaslara göre faaliyette bulunan kamp işletmeleri arasında fark gözetilmemesinin eşitlilik ilkesini ihlal ettiği beyanlarında bulunmuşlar ve Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuşlardır.
Anayasa Mahkemesi tarafından başvurucuların şikayetinin özü “takdir edilen emlak vergisine esas asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin yüksek olması” olarak değerlendirilmiştir ve başvurucuların ödeyeceği emlak vergisinin miktarını etkileyeceği anlaşılan bu iddianın mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.
Anayasa Mahkemesince başvurucuların itir ettiği hususun kuralın metninden ziyade uygulamasıyla ilgili olduğu anlaşılmıştır. Başvurucuların taşınmazlarının kamp işletmeciliği amacıyla kullanılmasının metrekare birim değerini etkileyip etkilemediği konusunun netleştirilmediği gözetildiğinde servetin vergilendirilmesi yoluyla mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin mali güce göre vergilendirme ilkesine uygun olmayıp orantılılık koşulunu sağlamadığı kanaatine varılmış ve başvurucuların mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Yazar: Stj. Av. Cevdet Emre Koçak