Karar İncelemeleri

İstinaf veya Temyiz Sınırının Karar Tarihe Göre Belirlenmesine İlişkin AYM Kararı

Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) 30.01.2025 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararı kapsamında; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) Ek m. 1/2’de yer alan ve kararlara karşı istinaf veya temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınacak parasal sınırın karar tarihine göre belirlenmesini öngören kuralın iptaline karar verdi. (AYM’nin 30.01.2025 tarihli ve 32798 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 04.12.2024 tarihli ve E. 2023/182, K. 2024/203 sayılı Kararı)

İptal istemine konu HMK Ek m. 1 hükmü şu şekildedir:

“Parasal sınırların artırılması

EK MADDE 1- (1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.

(2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.”

Kuralın iptalini isteyen mahkeme, davanın açıldığı tarih ile uyuşmazlığın mahkemece ve sonrasında istinaf merciince karara bağlandığı süreçte istinaf ve temyiz kesinlik sınırının her yıl yeniden değerleme oranında güncellenerek değişebildiğini belirtmiştir. Bu itibarla aslında davanın açıldığı tarihte kanun yoluna açık olması gereken bir kararın, karar tarihinde istinaf veya temyiz sınırı altında kalması mümkündür. Sonuç olarak bu durumun, mahkemeye erişim hakkı ve kanuni hakim ilkeleriyle bağdaşmadığı iddiasıyla kuralın iptali talep edilmiştir.

AYM öncelikle iptal istemine konu kuralın anlam ve kapsamını belirlemiştir. Anılan maddenin (2) numaralı fıkrasında istinaf ve temyiz kanun yoluna başvuru açısından parasal sınırların uygulanmasında, hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı düzenlenmiştir.

Daha sonrasında uyuşmazlığın esasını incelemeye geçen AYM şu tespitlerde bulunmuştur: Kural gereğince istinaf veya temyiz yoluna başvuru açısından dava konusunun değer ve miktar itibarıyla hükmün verildiği tarihte geçerli olan parasal tutarların altında kalması halinde mahkeme veya bölge adliye mahkemesi kararına karşı kanun yoluna başvurulması mümkün değildir.

Kişilerin dava konusunu oluşturan alacak değerine göre kanun yollarına başvurmada o tarihte geçerli olan parasal değerleri (kesinlik sınırı) de dikkate alarak dava/karşı dava ya da ıslah talebinde bulunabilecekleri açıktır. Kanun koyucunun kanun yoluna başvurmada belirlediği kesinlik sınırının yargılamanın devam ettiği süreçte yıldan yıla güncellediği dikkate alındığında, enflasyon nedeniyle ekonomik önemini yitiren dava konusu mal ya da alacağın değerinin de enflasyonun olumsuz etkisinden koruması gerekmektedir.

Zira hukuki ilişkinin veya alacağın doğduğu, tarihte geçerli olan parasal sınırlara göre istinafa veya temyize başvurulabilecek bir karara karşı kural nedeniyle özellikle yargılamaların uzun sürdüğü durumlarda hükmün verildiği tarihte geçerli olan parasal tutarlara göre kanun yoluna başvurulması imkanı ortadan kalkabilecektir.

Kanun yoluna başvuru açısından kural gereğince parasal değer (kesinlik sınırı) güncellenirken, dava konusu mal ya da alacağın değerinin güncellenmemesi nedeniyle enflasyondan dolayı oluşan külfetin tamamı davanın taraflarına yüklenmektedir. Bu yönüyle kural kapsamında tarafların kanun yoluna başvuramamaları nedeniyle katlanacakları külfet ile yargılamanın en az maliyetle ve en kısa zamanda sonuçlandırılması yönündeki kamusal yarar arasındaki dengenin taraflar aleyhine bozulduğu anlaşılmaktadır.

Bu gerekçeler ile kuralın iptaline karar verilmiştir. HMK Ek m. 1/2 hükmünün iptali ise, kararın Resmi Gazete’de yayınlandığı tarihten 9 ay sonra yürürlüğe girecektir.

 

Hazırlayan:

Av. Doğa Can Altınözlü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir