Blog

Gümrük Vergilerinin İadesinde Faiz

Mükelleflerin haksız yere tahsil edilen gümrük vergilerinden mahrum kalması neticesinde uğradıkları zararın tazmini için gümrük hukukunda faiz uygulamalarının bilinmesi ve doğru uygulanması elzemdir. Gümrük hukukunda haksız yere tahsil edilen vergilerin iadesinde uygulanacak faiz ise, uzun süreden beri sürekli olarak tartışılan ve değişikliğe uğrayan bir konudur.

Bu yazımız kapsamında geçmişten bugüne 4458 sayılı Gümrük Kanunu (“Gümrük Kanunu”) kapsamında haksız yere tahsil edilen vergilerin iadesinde uygulanacak faiz hakkında açıklamalara ve vergi yargısının konuya yaklaşımına yer verilecektir.

 

1- Gümrük Kanunu’nda Yer Alan Düzenleme

Mükelleflerden haksız yere tahsil edilen gümrük vergilerinin iadesi açısından en temel düzenleme, Gümrük Kanunu m. 216’da yer almaktadır. Hatta Gümrük Kanunu kapsamında bu konu özel olarak düzenlendiği için, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda yer alan faiz hükümlerinin gümrük vergileri açısından uygulanmayacağı belirtilmelidir.

Gümrük Kanunu m. 216 hükmünün şu anda yürürlükte olan hali ise şu şekildedir:

“1. Gümrük vergileri ile bunların ödenmelerine bağlı olarak tahsil edilmiş gecikme faizinin veya gecikme zammının geri verilmesinde, geri vermeye konu fazla tahsilatın yükümlüden kaynaklanması durumunda geri verme başvurusunun yapıldığı tarihten, diğer durumlarda ise tahsilat tarihinden geri verme kararının tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için geri verilecek tutar üzerinden, aynı dönemde kanuni faiz oranında hesaplanan faiz ödenir.

  1. Geri verme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren dört ay içerisinde idarece söz konusu kararın uygulanmaması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine, tebliğ tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için geri verilecek tutar üzerinden, aynı dönemde kanuni faiz oranında hesaplanan faiz ödenir.”

Görüleceği üzere anılan hüküm, gümrük vergilerinin geri verilmesi kavramını kullanmaktadır. Gümrük Kanunu kapsamında fazladan tahsil edilen vergilerin iadesi için uygulanacak yegane yöntemin geri verme yöntemi olduğu dikkate alınırsa, anılan hükmün fazladan veya yersiz alınan gümrük vergilerinin iadesinde uygulanacak tek hüküm olduğu belirtilmelidir. Başka bir deyişle, Gümrük Kanunu kapsamında fazladan veya yersiz alınan gümrük vergilerinin iadesinde uygulanacak faiz açısından, başvurulacak tek hüküm Gümrük Kanunu m. 216’dır.

Gümrük Kanunu m. 216 hükmünün irdelenmesi ise şu şekildedir:

  • Anılan hüküm, gümrük vergilerinin iadesinde uygulanacak faiz türünü kanuni faiz olarak belirlemiştir.
  • Gümrük Kanunu m. 216/1 hükmü, faiz başlangıç tarihini iki farklı şekilde belirlemiştir.
    • İlk düzenlemeye göre, geri vermeye konu fazla tahsilatın yükümlüden kaynaklanması durumunda faiz, geri verme başvurusunun yapıldığı tarihten işlemeye başlayacaktır.
    • Diğer hallerde ise tahsilat tarihinden geri verme kararının tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için faiz işleyecektir.
  • Geri verme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren dört ay içerisinde idarece söz konusu kararın uygulanmaması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine, tebliğ tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için geri verilecek tutar üzerinden faiz ödenecektir. Başka bir deyişle, gümrük idaresinin geri verme kararının gereğini yerine getirmesi için kararın tebliğ tarihinden itibaren 4 aylık süresi bulunmaktadır. Bu süre içerisinde kararın gereğini yerine getirilmesi durumunda, ayrıca faiz işletilmeyecektir.

 

2- Gümrük Kanunu’nda Yer Alan Düzenlemenin Zaman İçerisinde Değişimi

Yukarıda güncel haline yer verilen Gümrük Kanunu m. 216 hükmü, zaman içerisinde pek çok değişim geçirmiştir. Söz konusu değişim yargı kararlarına da yansımış olup gümrük vergilerinin iadesinde bazen hiçbir şekilde faiz uygulanmaması bazen de yasal faiz türünden farklı faiz türleri uygulanması sonucunu doğurmuştur.

  • Gümrük Kanunu m. 216/1 hükmü, Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) 22.05.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan iptal kararına kadar aşağıdaki şekildeydi:

“Yetkili idareler tarafından, gümrük vergileri ile bunların ödenmelerine bağlı olarak tahsil edilmiş gecikme faizinin veya gecikme zammının geri verilmesinde idarece faiz ödenmez.”

Görüleceği üzere kanun koyucu, gümrük vergilerinin geri verilmesi halinde geri vermeye konu vergilere faiz işletilmeyeceğini açıkça düzenlemişti. AYM’nin 12.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren karar ile özetle; fazla veya yersiz tahsil edilen vergilerin iadesinde faiz ödenmemesine ilişkin kuralın, kişinin belli bir dönem için faiz gelirinden mahrum kalması sonucunu doğurduğunu ve mülkiyet hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir (AYM’nin 12.12.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan E. 2013/104, K. 2014/96 sayılı kararı).

  • AYM’nin iptal kararından sonra Gümrük Kanunu m. 216 hükmünde boşluk oluşmuştur. Kanun koyucu anılan hükümde özel bir faiz hükmü belirleyene kadar gümrük vergilerinin iadesinde yasal faiz uygulanmıştır. Yani 12.12.2014 tarihinden, aşağıda detaylarına yer verilecek 07.11.2019 tarihine kadar gümrük vergileri yasal faiz ile iade edilmiştir.
  • Kanun koyucu, 07.11.2019 tarihli Resmi Gazete’de aşağıdaki kanuni düzenlemeyi yayınlayarak yürürlüğe koymuştur:

“Ancak, geri verme kararının alındığı tarihten itibaren üç ay içerisinde idarece sözkonusu kararın uygulanmaması halinde, ilgilinin talebi üzerine, üç aylık sürenin bitiminden itibaren faiz ödenir. Bu faiz, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun tecil faizine ilişkin hükümlerine göre hesaplanır.”

Anılan düzenlemeyle beraber, 07.11.2019 tarihinden itibaren gümrük vergilerinin iadesinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da düzenlenen tecil faizi uygulanmaya başlanmıştır (07.11.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7190 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle yapılan değişiklik).

  • En nihayetinde kanun koyucunun yaptığı son değişiklikle beraber gümrük vergilerinin iadesinde yasal faiz uygulamasına geçilmiştir (10.04.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7451 sayılı Kanunun 3. maddesiyle yapılan değişiklik).

 

3- Konuya İlişkin Yargı Kararları

  • Danıştay 7. Dairesi’nin bir kararında, ithalde gözetim uygulaması nedeniyle yükümlünün beyanı ile kıymetin gözetim tebliğinde belirtile değere yükseltilmesi sonucu fazladan gümrük vergisi doğması halinde fazladan tahsilatın yükümlüden kaynaklanmadığı kanısına varılmıştır. Buradan hareketle Gümrük Kanunu m. 216/1 uyarınca gümrük vergilerinin, tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile iadesine karar verilmiştir:

“16.12.2021 Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Taraflarca istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, dava konusu işlemin iptali ile davacı tarafından fazladan ödenmek zorunda kalınan vergilerin 6183 sayılı Kanun’a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faiziyle birlikte iadesi yolundaki hüküm fıkrasının, aynı gerekçe ve nedenlerle hukuka uygun bulunduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinde yer verilen kaldırma nedenlerinin mevcut olmadığı ithalat işlemini gerçekleştirebilmek için, gözetim önlemleri yanlış uygulanarak beyannamenin yurt dışı kıymetine masraf eklenmek suretiyle beyana esas kıymetin Gözetim Tebliği’nde belirtilen kıymete yükseltildiği dikkate alındığında geri vermeye konu fazla tahsilatın yükümlüden kaynaklanmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddine, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüyle, kararın ödenmesine hükmedilen faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmının kaldırılmasından sonra vergilerin tahsil tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun’a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.

1.Temyiz isteminin reddine,” (Danıştay 7. Dairesi’nin E. 2021/1403, K. 2021/5630 sayılı kararı)

  • Danıştay 7. Dairesi’nin bir başka kararında ise, davacının fazladan tahsil edilen gümrük vergilerinin yasal faizi ile iadesini talep etmesine rağmen, olay tarihinde yürürlükte olan yasal düzenlemeler uyarınca vergilerin, tecil faizi ile iadesine karar verilmiştir. Söz konusu kararda, davacı daha düşük oranlı bir faiz ile iade talep etmesine rağmen taleple bağlı kalınmayarak tecil faizi ile iadeye hükmedilmesi önem arz etmektedir:

“Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin gözetim kıymetine yükseltilmesi suretiyle fazladan ödendiği iddia olunan gümrük vergilerinin geri verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin karara vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … karara vaki itirazın zımnen reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmediği; 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 07/11/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7190 sayılı Kanun ile değişik 216. maddesi gereğince, iadesi istenen vergilerin tahsil tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun’a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faiziyle birlikte iadesinin icap ettiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

1.Temyiz isteminin reddine,…” (Danıştay 7. Dairesi’nin E. 2021/4068, K. 2024/182 sayılı kararı)

  • Danıştay 7. Dairesi’nin bir başka kararında ise, gümrük vergilerinin iadesinde uygulanacak faiz türünün, beyannamelerin tescil tarihinde yürürlükte olan Gümrük Kanunu m. 216 hükmünde yer alan faiz düzenlemesine göre belirlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Danıştay aynı kararda, AYM’nin iptal kararı ile gümrük vergilerinin iadesinde tecil faizi uygulanacağı yönündeki düzenlemenin ihdas edildiği zamana kadarki ara dönemde, Gümrük Kanunu m. 216’da açıkça faiz ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmasa dahi gümrük vergilerinin yasal faiz ile iade edilmesi gerektiğini belirtmiştir:

“Dosyanın incelenmesinden, yurt dışı giderin artırılması suretiyle gözetim kıymeti üzerinden beyan edilen serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin bir kısmının 07/11/2019 tarihinden önce tescil edildiği, vergilerin geri verilmesinde 6183 sayılı Kanun’a göre belirlenen tecil faiziyle iade edilmesine ilişkin yasal değişikliğin ise 07/11/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır.

Buna göre, fazladan ödemeye konu serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin bir kısmının 07/11/2019 tarihinden önce tescil edilmiş olması karşısında gümrük yükümlülüğünün başladığı beyannamelerin tescil tarihi itibarıyla, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen yasal faiz oranında hesaplanacak faiziyle iade edilmesi gerekmekte olup, anılan tarihte yürürlükte olmayan hükme dayanılarak tecil faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasının yasal faiz oranını aşan kısmında hukuka uygunluk görülmemiştir.” (Danıştay 7. Dairesi’nin E. 2021/2527, K. 2023/1069 sayılı kararı)

 

Hazırlayan:

Av. Doğa Can Altınözlü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir