Karar İncelemeleri

#18 Vergi Hukuku Gelişmeleri (20 Aralık 2024 – 5 Ocak 2025)

Vergi Hukuku Mevzuatında Gelişmeler

1- Cumhurbaşkanı tarafından 22.12.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan iki farklı karar ile özetle; kâr payı stopaj oranı % 10’dan % 15’e çıkarılmış ve elektronik ticarette uygulanacak vergi kesintisi oranı %1 olarak tespit edilmiştir. Cumhurbaşkanı tarafından yayınlanan kararların detayları ise şu şekildedir:

2- GİB’in internet sitesinde 26.12.2024 tarihinde sosyal içerik üreticiliği, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden sunulan hizmetler ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde uygulanan gelir vergisi istisnasını açıklayan rehber yayınlanmıştır. Rehber kapsamında aşağıdaki konularda detaylı açıklama ve örneklere yer verilmiştir:

§  193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na (“GVK”) eklenen m. 20/B hükmüyle beraber; 01.01.2022 tarihinden itibaren sosyal medya üzerinden paylaşım yapan sosyal içerik üreticilerinin elde ettikleri kazançlar ile mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin bu uygulamalardan elde ettikleri kazançların belli bir miktarı gelir vergisinden istisna tutulmuştu. 2024 takvim yılı için bu tutar 3.000.000 TL olup bu tutarı aşmayan gelirler, gelir vergisinden istisnadır.

§  Daha sonrasında GVK m. 20/B hükmünde genişlemeye gidilmiştir. Önceki haliyle sadece internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içeriklerin paylaşılması suretiyle elde edilen kazançlar için istisna uygulanmakta iken; eklenen hüküm kapsamında İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yukarıda anılan faaliyetin gerçekleştirilmesi halinde de kazanç istisnası uygulanmaktadır. Düzenleme, 01.01.2024 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Konu hakkında detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

§  En nihayetinde ise GİB tarafından 26.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Tebliğ kapsamında, sosyal medya kazançlarında uygulanan vergi istisnasının güncel durumu ve 7491 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin uygulaması hakkında açıklamalara yer verilmiştir. GİB tarafından yayınlanan Tebliğ hakkında detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz. (Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 318)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 325)

3- 7537 sayılı Kanun 27.12.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi ve vergi alanında önemli değişiklikler yapıldı. Yapılan değişiklikler sırasıyla şu şekildedir:

  • 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (“VUK”) m. 15/3 hükmünde yapılan değişiklikle Hazine ve Maliye Bakanlığına mücbir sebep ilan edilebilmesi için birtakım şartlar ve ölçütler getirilmiştir. Buna göre Bakanlık, mücbir sebep ilan ederken aşağıdaki ölçütlere göre göre karar alacaktır:

§  Mükellefiyet ve vergi türü,

§  Vergilendirme ve defter tutma usulü,

§  Faaliyet konusu,

§  İş yerleri, sektörler, aktif toplamı, öz sermaye toplamı, satış hasılatı, çalıştırılan hizmet erbabı sayısı birlikte veya ayrı ayrı mücbir sebep ilanında dikkate alınacaktır.

§  Ayrıca, mücbir sebep halinin uzatılması yetkisinde de sınırlamaya gidilmiştir. Buna göre mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde mücbir sebep, bu durumun vukua geldiği tarihin rastladığı ayı izleyen üçüncü ayın son günü itibarıyla bitmiş sayılır. Bakanlık; bu süreyi mücbir sebep halinin vukua geldiği tarihin rastladığı ayı izleyen on sekizinci ayın sonunu geçmemek kaydıyla uzatabilir.

  • VUK’a eklenen Geçici Madde 36 hükmü kapsamında Bakanlığa; Kahramanmaraş ilinde meydana gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Hatay illeri ile Gaziantep ilinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde, deprem tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı bulunan mükelleflerin mücbir sebep halini, her defasında altı ayı geçmeyen süreler halinde bir yıla kadar uzatma yetkisi verilmiştir.
  • Ayrıca 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda (“ÖTVK”) düzenlenen engelli araçlarında ÖTV istisnasının sadece yerli araçlara uygulanması şartı getirilmiştir.

§  Bilindiği üzere engelli ve malul olan bireyler, engellilik ve maluliyet oranlarına göre motorlu araçları ÖTV’den muaf veya indirimli olarak alabilmektedirler.

§  ÖTVK m. 7/2 hükmüne eklenen “yerli katkı oranı en az %20 olan” ibaresiyle beraber engelli araçlarında asgari yerlilik oranı aranmaya başlanmıştır. Yerlilik oranını belirleme konusunda da Cumhurbaşkanına yetki verilmiştir.

§  ÖTVK m. 7/2 hükmünün son fıkrasında, engelli ve malul bireylerin her 5 yılda bir defaya mahsus olmak üzere alacakları araçlarda ÖTV istisnasından faydalanabilecekleri düzenlenmektedir. Anılan 5 yıllık süre de 10 yıl olarak değiştirilmiştir. Yani artık, her 10 yılda bir defaya mahsus olmak üzere alınacak araçlarda ÖTV istisnasından faydalanılabilecektir.

§  Son olarak; 27.12.2024 tarihli Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı tarafından yayınlanan 9321 sayılı Karar kapsamında; yerlilik oranı %40 olarak belirlenmiştir.

 

Vergi Hukukunda Yargı Kararları

Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz yargı kararı aşağıda özetlenmiştir:

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 02.10.2024 tarihli kararında özetle davacı adına yapılan tarhiyatların, maliki olduğu arsalara inşaat yapılması sonucunda edindiği bağımsız bölümleri zaman içinde satarak elde edilen gelirin büyüklüğünün, hukuken bu faaliyetin ticari olarak nitelendirilmesi için yeterli bir sebep oluşturmadığından bahisle iptaline karar verilmiştir.

  • Karara konu somut olayda davacı, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edinilen bağımsız bölümlerin satışından ticari kazanç elde edildiği ve bu kazancın beyan dışı bırakıldığından bahisle sevk edildiği takdir komisyonunca takdir edilen matrahlar üzerinden 2012 yılının Ocak, Ağustos ila Kasım ve 2013 yılının Ekim ila Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergileri ile vergilerin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açmıştır.
  • İlk derece mahkemesi özetle; maliki olduğu arsalara inşaat yapılması sonucunda edindiği bağımsız bölümleri zaman içinde satan davacının elde ettiği gelirin büyüklüğünün, hukuken bu faaliyetin ticari olarak nitelendirilmesi için yeterli bir sebep oluşturmadığını belirtmiştir. Öte yandan, davacının arsası üzerine tek bir daire inşa edilip satılsaydı, bunun satışından elde edilen gelir nasıl ki ticari kazanç olarak nitelendirilemeyecekse, birden çok taşınmazın satışının da ortada ticari organizasyonun varlığına dair hiçbir işaret yokken ticari olarak nitelendirilmemesi gerektiğine karar verilmiştir. Ortada ticari bir organizasyon olmaksızın yapılan satışa dayalı yapılan tarhiyatların hukuka aykırı olduğuna kanaat getirilmiştir.
  • Davalı idarenin istinaf isteminin reddi üzerine temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Danıştay özetle; tüm yıllar da dikkate alındığında çok sayıda gayrimenkul satışı yapan davacının elde ettiği gelir yönünden devamlılık koşulunun gerçekleştiğini ve kazancın ticari nitelik taşıdığını kabul etmiştir. Bu gerekçe ile istinaf merci kararı bozulmuştur.
  • Danıştay kararı sonrasında istinaf merci, ilk kararında direnmiştir.
  • VDDK da istinaf merciin direnme kararını aynı gerekçe ile hukuka uygun bulmuştur. (Danıştay VDDK’nın 02.10.2024 tarihli ve E. 2023/652, K. 2024/872 sayılı kararı)

 

Güncel Özelgeler

Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz güncel özelge hakkında aşağıda detaylı açıklamalara yer verilmiştir:

  • GİB – Düzce Defterdarlığı tarafından verilen 13334133-140-39391 sayılı özelgede özetle; 6306 sayılı Kanun Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun (“6306 sayılı Kanun”) kapsamında rezerv alanı olarak ilan edilen ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığına devredilen taşınmazın Kentsel Dönüşüm Başkanlığınca yapılan ihale sonucu satışı sonrasında yapılacak tapu işlemlerinin harçtan muaf olduğu bildirilmiştir.
  • Özelge talebinde özetle; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca “rezerv yapı alanı” olarak belirlenen ve rezerv yapı alanı olarak kullanılması amacıyla bedelsiz olarak Kentsel Dönüşüm Başkanlığına devredilen taşınmazın, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre ihale ile satılması sonrasında tapu işlemlerinin harçtan muaf olup olmadığı konusunda görüş talep edilmiştir.
  • Vergi idaresi konuyu düzenleyen 6306 sayılı Kanun m. 7/9-a hükmüne atıf yapmıştır. İlgili düzenlemeye göre taşınmazın dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların malik, işi yüklenen müteahhit ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri harçtan istisna edilmiştir.
  • İlgili düzenlemeler uyarınca; rezerv alanı ilan edilen taşınmazın ihale yoluyla satışı, 6306 sayılı Kanun kapsamında dönüşüm öncesi ilk satış işlemi kapsamında değerlendirilmiş ve satış sonrası tapuda yapılacak işlemlerin harçtan muaf olduğu bildirilmiştir.

 

Hazırlayan:

Av. Doğa Can Altınözlü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir