Vergi Hukuku Mevzuatında Gelişmeler
1- Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (“GİB”) resmi internet sitesinde 15.11.2024 tarihinde Elektronik Tebligat Sistemi Broşürü yayınlanmıştır. Yayınlanan broşür kapsamında:
- Zorunlu olarak e-Tebligat kullanması gereken mükellefler,
- İsteğe bağlı olarak e-Tebligat kullanabilecek mükellefler,
- e-Tebligat başvurusunun nasıl yapıldığı,
- Sistemden gönderilen belgeler için tebliğ tarihi,
- Elektronik tebligat yapıldığından nasıl haberdar olunacağı,
- Hangi belgelerin elektronik ortamda tebliğ edildiği ve benzeri konularda açıklayıcı bilgiler yer almaktadır.
2- GİB’in resmi internet sitesinde 15.11.2024 tarihinde yayınlanan Vergi Usul Kanunu Sirküleri/177 kapsamında; 18.11.2024 sonuna kadar verilmesi gereken 2024 III. Geçici Vergi Dönemine (Temmuz-Ağustos-Eylül) ait Gelir ve Kurum Geçici Vergi Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 22.11.2024 günü sonuna kadar uzatılmıştır.
- Söz konusu uzatma, ilgili geçici vergi dönemi itibarıyla beyanname verme tarihi 18 Kasım 2024 Pazartesi günü sonu olan özel hesap dönemine tabi mükellefleri de kapsayacaktır.
3- GİB’in resmi internet sitesinde 19.11.2024 tarihinde, Akaryakıt Satışlarında Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Kullanılması Hakkında Duyuru yayınlanmıştır.
- Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (“UTTS”), akaryakıt sektöründe kaçakçılık suçlarıyla mücadelede etkinliğin artırılması amacıyla ihdas edilen ve en basit tanımıyla; taşıtların plaka bilgisinin Yeni Nesil Pompa Ödeme Kaydedici Cihazlara elle yazılmaksızın otomatik olarak iletilmesini sağlayacak olan sistemi ifade etmektedir.
- UTTS hakkında açıklayıcı bilgilere yer verdiğimiz blog yazımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.
- GİB’in resmi internet sitesinde yayınlanan duyuru kapsamında da UTTS’nin kapsamı, ne şekilde uygulamaya alınacağı, mükellef ve tüketicilerin yükümlülükleri konusunda açıklamalara yer verilmiştir.
Vergi Hukukunda Yargı Kararları
Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz yargı kararı aşağıda özetlenmiştir:
Danıştay 3. Dairesi’nin 10.02.2022 tarihli ve E. 2018/6278, K. 2022/542 sayılı kararı kapsamında; serbest muhasebeci olan davacının, vergi incelemesi yapma yetkisi bulunmadığından defter ve beyannamelere intikal ettirilen faturaların gerçeği yansıtmadığını bilmesinin mümkün olmadığına, dolayısıyla meslek mensubunun müteselsilen sorumlu tutulması için gerekli şartlar oluşmadığına ve davalı idarece davacının, muhasebeciliğini yaptığı şirketin sahte fatura düzenlediğini bildiğine veya bilmesi gerektiğine dair somut tespitler yapılmadığından bahisle ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
- Dava konusu istem; serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, muhasebeciliğini yaptığı şirketten alınamayan 2012 ve 2013 yıllarının muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezasından oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
- İlk derece mahkemesi yapılan yargılama neticesinde, ödeme emirlerinin mali müşavirlerin müteselsil sorumluluğunu düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu mükerrer m. 227 hükmüne dayalı olduğunu vurgulamıştır. Yapılan inceleme neticesinde; vergi incelemesi yapma yetkisi bulunmayan davacının defter ve beyannamelere intikal ettirilen faturaların gerçeği yansıtmadığını bilmesinin mümkün olmadığı, cezalı vergilerin muhasebecilik faaliyetinden kaynaklanmadığı, dolayısıyla meslek mensubunun müteselsilen sorumlu tutulması için gerekli şartlar oluşmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca davalı idarece davacının, muhasebeciliğini yaptığı şirketin sahte fatura düzenlediğini bildiğine veya bilmesi gerektiğine dair somut tespitler yapılmadığından tanzim edilen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
- Bu karara karşı yapılan istinaf ve temyiz başvuruları da kararın hukuka uygun olduğundan hareketle reddedilmiştir.
Güncel Özelgeler
Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz güncel özelge hakkında aşağıda detaylı açıklamalara yer verilmiştir:
GİB tarafından verilen 31435689-140-200522 sayılı özelgede özet olarak; yapı ruhsatında müteahhit olarak adı geçmeyen firma tarafından yapılacak dönüşüm sonrası ilk satış işlemlerinin 6306 sayılı Kanun kapsamında tapu harcından istisna olmadığı sonucuna varılmıştır.
- Özelge talep formunda özetle; binaların 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olduklarının tespit edildiği, söz konusu parselde yeniden inşa edilecek yapıların müteahhitliğini şirketin özelge talebinde bulunan şirketin üstlendiği belirtilmiştir. Şirket, arsa sahipleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamış ve A, B, C, D, E ve F bloktan oluşan inşaatın yapım sürecini devam ettirmektedir. İnşaat sürecinde şirketin müteahhitlik sınıfı yeterli olmadığından A, B, E ve F blokların yapı ruhsatında yapı müteahhidi olarak şirketin %100 hissesine sahip ortak yer almaktadır. Buradan hareketle, bu bloklardaki bağımsız bölümlerin şirket tarafından satışında 6306 sayılı Kanun kapsamında harç istisnasının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda görüş talep edilmiştir.
“Bu Kanun uyarınca yapılacak olan ve Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve dönüşüme konu yapıların inşası işini yüklenen müteahhit ile malik ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerinden birinin taraf olduğu;
a) Bu Kanun kapsamındaki taşınmazların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile bu Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların malik, işi yüklenen müteahhit ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile bu bentlerde belirtilen yapıların dönüşümüne ilişkin olarak Kanun uyarınca yapılacak diğer işlemler noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçlardan, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kağıtlar, resmi dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler sebebiyle düzenlenen kağıtlar da dahil olmak üzere damga vergisinden, bu Kanun kapsamındaki yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere bu amaçlarla kullandırılan krediler dolayısıyla lehe alınacak paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisnadır. Bu Kanun kapsamındaki iş, işlem ve uygulamalar, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi ve İdarenin, sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketleri tarafından yürütülüyor ise, bu şirketlerce yapılan iş, işlem ve uygulamalarda da bu fıkrada belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır.”
- GİB daha sonrasında anılan düzenlemenin anlamını açıklamıştır. Söz konusu düzenleme ile 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların sadece işi yüklenen müteahhit, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve bunların iştirakleri ile Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları (GYO) tarafından gerçekleştirilecek ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri harçtan istisna edilmiştir.
- Daha sonrasında ise şirket ortağının işi yüklenen müteahhit kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla şirket tarafından yapılacak satış işlemlerinin 6306 sayılı Kanun m. 7/9 uyarınca harçtan istisna tutulmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Hazırlayan:
Av. Doğa Can Altınözlü