Bülten

Geçtiğimiz Ayda Hukuki Gelişmeler (Eylül 2024)

Vergi Hukuku Mevzuatında Gelişmeler

1- Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (“GİB”) tarafından resmi internet sitesinde 03.09.2024 tarihinde, Kahramanmaraş’ta Meydana Gelen Depremlerden Etkilenen Bazı Yerler İçin Mücbir Sebep Halinin Uzatılmasına İlişkin Duyuru yayınlanmıştır. Yayınlanan duyuru kapsamında mücbir sebep halinin; Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile Gaziantep ilinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki mükellefler için 30.11.2024 Cumartesi günü sonuna uzatılması uygun bulunmuştur.

 

2- GİB tarafından 03.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 564) kapsamında; mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarlarının kamuya açıklanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Mükelleflerin kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarlarının kamuya açıklanması her ne kadar vergi mahremiyeti kapsamında değerlendirilebilse de konunun yasal dayanağı mevcuttur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (“VUK”) m. 5/4’te yer alan “Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir.” hükmü konunun yasal dayanağıdır. Tebliğ’in detayları ise şu şekildedir:

  • Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarlarına ilişkin 2024 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 15.10.2024 ile 31.10.2024 tarihleri (bu tarihler dahil) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde; 01.11.2024 ile 15.11.2024 tarihleri (bu tarihler dahil) arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması kabul edilmiştir.
  • Açıklamanın kapsamına, her bir vergi dairesine 5.000.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınacağı düzenlenmiştir.
  • Hakkında açıklama yapılabilecek mükellefler kapsamında olmakla beraber Tebliğ m. 3’te sayılan mükellefler hakkında açıklama yapılmayacaktır. Bu mükelleflerin ise başlıcaları şu şekildedir:
  • 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun; 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun; 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun; 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun; 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun; 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun; 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden mükellefler hakkında açıklama yapılmayacaktır.
  • Son olarak; 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen depremlerden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas ili Gürün ilçesinde deprem tarihi itibarıyla gelir veya kurumlar vergisi yönünden (gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmayanlar açısından KDV yönünden) mükellefiyet kaydı bulunan ve ilan edilen mücbir sebep kapsamında olan mükelleflerin gerek bu yerlerdeki gerekse ülke genelindeki diğer vergi dairelerine olan kesinleşmiş vergi ve cezaları ile borçlarının açıklama kapsamına alınmaması uygun bulunmuştur. (GİB tarafından 03.09.2024 tarihli ve 32651 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 564)

 

3- GİB’in resmi internet sitesinde 04.09.2024 tarihinde yayınlanan duyuruya göre, elektronik defter (e-Defter) uygulamasına dâhil olanlar tarafından 10 Eylül 2024 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken elektronik defter ve berat dosyalarının yüklenme süresi 10 Ekim 2024 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.

 

4- GİB’in resmi internet sitesinde 09.09.2024 tarihinde Kira Ödemelerinde Tevsik Yükümlülüğüne İlişkin Gelir Vergisi Genel Tebliğ Taslağı yayınlanmıştır. Tebliğ Taslağı kapsamında yapılması öngörülen düzenlemeler şu şekildedir:

  • Konutlarda ve iş yerlerinde konutu ve iş yerini kiraya veren ve bunları kiralayanların, kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerini bankalar veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunlu hale getirilmektedir. (Tebliğ Taslağı m. 1)
  • Buna karşılık, konut ve iş yerini kiraya veren ve bunları kiralayanların; kira bedeline ilişkin, mahkeme ve icra yoluyla veya aynî olarak yaptıkları tahsilat ve ödemeler tevsik zorunluluğu kapsamı dışında bırakılmaktadır (Tebliğ Taslağı m. 1)
  • Tebliğ Taslağı ile getirilen zorunluluklara uymayanların her birine, her bir işlem için VUK mükerrer 355. Maddesi uyarınca;
  • Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 20.000 Türk Lirasından,
  • İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 10.000 Türk Lirasından,
  • Yukarıda yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 5.000 Türk Lirasından az olmamak üzere işleme konu tutarın %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülmektedir. (Tebliğ Taslağı m. 3)
  • Bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon Türk lirasını geçemeyecektir.
  • Tevsik zorunluluğuna aykırı bir şekilde ödeme yapanların, durumu ödemeyi takip eden beş iş günü içerisinde kendiliğinden idareye bildirmesi halinde, ödemede bulunan adına bu düzenleme uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmez. (Tebliğ Taslağı m. 3)

 

5- GİB’in resmi internet sitesinde 09.09.2024 tarihinde 7524 sayılı Kanun ile VUK mükerrer 344. 353. ve mükerrer 355. maddelerinde yapılan değişikliklerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Tebliğ Taslağı yayınlanmıştır. 7524 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklere dair detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz. Tebliğ Taslağı ile öngörülen düzenlemeler ise şu şekildedir:

  • Tebliğ Taslağı m. 3 ile kayıt dışı faaliyetlere yönelik vergi ziyaı cezasının artırımlı uygulanması hususu düzenlenmektedir. 7524 sayılı Kanun ile VUK’a eklenen m. 344/4 hükmü kapsamında mükellefiyet tesis ettirmeksizin kayıt dışı faaliyette bulunan ve bu suretle vergi ziyaına sebebiyet veren mükelleflere kesilecek vergi ziyaı cezasının yüzde elli artırılarak uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda, kayıt dışı faaliyetleri sonucu gelir elde eden ve bu faaliyetleri ile gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında tutmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet veren mükellefler için vergi ziyaı cezaları Kanunun yayımı tarihi olan 02.08.2024 tarihinden itibaren yüzde elli artırımlı uygulanacaktır.
  • Tebliğ Taslağı m. 3 ile mükellefin kayıt dışı faaliyette bulunmasından sonraki dönemlerde vergi dairesinde kayıtlı olarak faaliyet gösteriyor olması halinde bile, kayıt dışı faaliyette bulunulan dönemlere yönelik aynı vergi türü ve vergilendirme dönemine ilişkin sonraki bir tarihte yeni bir tarhiyat yapılması durumunda da aynı artırım hükmünün uygulanacağına açıklık getirilmiştir.
  • Tebliğ Taslağı m. 4 ise, özel usulsüzlük cezalarının artırımlı uygulanması hususuna açıklık getirmektedir. Mükelleflerin VUK m. 353/1-2 ve 2. bentlerinde yer alan fiilleri bir takvim yılı içerisinde birden fazla işlemeleri durumunda, özel usulsüzlük cezaları 7524 sayılı Kanun’un yayım tarihi olan 02.08.2024 tarihinden itibaren artan tutarda uygulanacaktır. Artan tutardaki özel usulsüzlük cezasının belirlenmesinde önem arz eden tespit sayısı, her bir belge türü bazında ayrı ayrı ve takvim yılı esas alınarak takip edilecektir.

 

6- GİB’in resmi internet sitesinde 09.09.2024 tarihinde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı yayınlanmıştır.

  • Bilindiği üzere, 7524 sayılı Kanun ile VUK mükerrer m. 257/1-2 bendinde yapılan değişiklik ile Hazine ve Maliye Bakanlığına; mükelleflere ve mükellef olmayanlara, muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirlemeye yönelik yetki verilmiştir.
  • Hazine ve Maliye Bakanlığı Tebliğ Taslağı ile bu yetkisini kullanarak, tevsik zorunluluğuna ilişkin düzenlenmelerde değişikliğe gitmeyi hedeflemektedir.
  • Tebliğ Taslağı ile Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459) 4.1. bölümüne “Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların (mükellef olmayanların kendi aralarında yapacakları işlemler hariç olmak üzere) yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.” Hükmünün eklenmesi öngörülmektedir. Bu sayede, tevsik zorunluluğu kapsamında olan bir mükellef ile bir başka mükellefin veya mükellef olmayan bir kişinin yapacağı her türlü işlemde, tahsilat miktarının 7.000 TL’yi aşması halinde, ödemenin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemelerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmektedir.

 

7- Cumhurbaşkanı tarafından 14.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 8958 sayılı Karar ile sigaralar için özel tüketim vergisi oranları ile maktu vergi tutarları yeniden belirlenmiştir. Karar ile, sigaraların ÖTV oranlarında indirim yapılarak maktu vergi tutarları yeniden belirlenmiş, asgari maktu vergi tutarları sabit bırakılmıştır. (Cumhurbaşkanı tarafından 14.09.2024 tarihli ve 32662 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 8958 sayılı Karar)

 

8- GİB’in resmi internet sitesinde 19.09.2024 tarihinde Vergi Cezalarında İndirim Uygulaması Broşürü yayınlanmıştır. Yayınlanan broşür kapsamında:

  • İndirim uygulaması kapsamına giren cezalar,
  • İndirim uygulamasından kimlerin yararlanabileceği,
  • İndirim uygulamasından yararlanmanın şartları,
  • İndirim oranlarının neler olduğu,
  • İndirimden yararlanmak isteyen mükelleflerin nereye ve nasıl başvuru yapabileceği,
  • İndirim sonrasında tahakkuk eden tutarın ne zaman ödeneceği,
  • İndirim şartlarının ihlalinin sonuçları,
  • İndirim sonrası tahakkuk eden cezaların ödeme kanalları ve benzeri konularda açıklayıcı bilgilere ve örneklere yer verilmiştir.

 

9- GİB’in resmi internet sitesinde 21.09.2024 tarihinde Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği (Sıra No:1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 2) yayımlanmıştır.

  • İlgili tebliğde yapılan düzenlemeler ile birlikte Ulusal Taşıt Tanıma Sisteminin kapsamının genişletilmesi amacıyla 01.07.2025 tarihinden itibaren ilk defa iktisap edilen ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanlara kayıt ve tescil işlemini takip eden bir ay içerisinde, mevcut Genel Tebliğin 6. maddesinin birinci fıkrası kapsamında yer almayan ve taşıt tanıma sistemi kullanan taşıtlara ise 30.06.2025 tarihine kadar Taşıt Tanıma Birimi takılması zorunluluğu getirilmiştir.

 

10- GİB tarafından 25.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 565) kapsamında Form BA ve BS bildirimlerinin verilmesi uygulamasına son verilmiştir. Esasen GİB daha önceki tarihlerde yayınlamış olduğu “Ba-Bs Uygulamasına Son Verilmesi Amacıyla Tebliğ Taslağı” kapsamında değişikliğe ilişkin düzenlemenin taslak haline yer vermişti. Tebliğ henüz taslak haldeyken yapmış olduğumuz açıklamalara bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

  • İlgili tebliğ kapsamında elektronik belge uygulamalarının yaygınlaşması, elektronik ortamda düzenlenen belgelere erişimin kolaylaşması ve kamu kurumları arasındaki bilgi paylaşımının etkinleşmesine bağlı olarak vergi mükelleflerinin uyum maliyetlerinin azaltılması, mükellef ve meslek mensupları tarafından verilmesi gereken bildirimlerin azaltılması amacıyla, Eylül 2024 dönemi bildirimlerinden başlamak üzere Form Ba ve Form Bs bildirimlerinin verilmesi uygulamasına son verilmiştir. Bu bağlamda, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 362), Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 381) ve Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 396) yürürlükten kaldırılmıştır. (GİB tarafından 25.09.2024 tarihli ve 32673 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 565)

 

11- GİB tarafından 25.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 483)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 566) yayımlanmıştır. Yayınlanan Tebliğ ile en temelde; 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun’a dayanılarak ihdas edilen ve Ödeme Kaydedici Cihaz (“ÖKC”) kullanma mecburiyeti bulunan ve bu mecburiyetin usul ve esaslarını düzenleyen Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 483)’nde (“483 sayılı VUK Tebliği”) değişiklik yapılmıştır. Söz konusu Tebliğ henüz taslak halindeyken yapmış olduğumuz çalışmaya bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz. Tebliğ ile yapılan değişiklikler ise özetle şu şekildedir:

  • 483 sayılı VUK Tebliği m. 4; ÖKC’lerden gerçekleştirilen satışlara ait mali bilgilerin GİB’e bildirilmesini düzenlemektedir. Tebliğ değişikliği ile bu konuyla ilgili yapılan değişiklikler şu şekildedir:
    • ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgilerin güvenli servis sağlayıcısı (ÖKC TSM Merkezleri) üzerinden GİB’e elektronik ortamda bildirilecektir.
    • Ancak, ÖKC’lerden gerçekleşen satışlara ait ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgileri ÖKC TSM Merkezleri aracılığıyla GİB’e iletemeyecek durumda olan mükellefler, ÖKC’lerden düzenlenen ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgileri;

GİB’den e-Arşiv hizmetleri konusunda izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemleri aracılığıyla e-Arşiv uygulaması,

→ Dijital Vergi Dairesi, üzerinden bildirmek için GİB’e başvurabilirler.

  • 483 sayılı VUK Tebliği m. 6; tüm satışlarında e-Fatura ve/veya e-Arşiv Fatura düzenleyen mükelleflerin ÖKC kullanım muafiyetini düzenlemektedir. Tebliğ ile bu konuda yapılan değişiklikler şu şekildedir:
    • Tebliğ m. 3 ile 483 sayılı VUK Tebliği m. 6/1’de yapılacak kapsamlı değişikle beraber, e-Fatura ve/veya e-Arşiv Fatura düzenleyen mükelleflerin ÖKC kullanım muafiyetlerinde değişiklik yapılmaktadır.
  • Ayrıca Tebliğ m. 3 ile 483 sayılı VUK Tebliği m. 6/4’te yapılacak değişiklikle beraber; ÖKC kullanım muafiyeti için başvuruda bulunulan yıl ile önceki dört takvim yılında VUK m. 359/ hükmünde düzenlenen “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler” fiilleri ile VUK m. 359/ç hükmünde yer alan fiilleri işleyenler ÖKC kullanım muafiyeti uygulamasından yararlanamayacaktır. Ayrıca, muafiyet talebi uygun bulunduktan sonra bu fiilleri işlediği tespit edilenlerin ise, muafiyetlerinin iptal edildiğine ilişkin yapılacak tebligat tarihini takip eden ayın son gününe kadar ÖKC kullanmaya başlamaları gerekmektedir. (GİB tarafından (GİB tarafından 25.09.2024 tarihli ve 32673 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 566)

 

12- GİB tarafından 25.09.2024 tarihinde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 456)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 568) yayımlanmıştır. Bilindiği üzere VUK m. 107/A hükmü, VUK hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, VUK m. 93’te sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabileceğini düzenlemektedir. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 456) (“456 sayılı VUK Tebliği”), muhataplarına tebliği gereken evrakın, Gelir İdaresi Başkanlığı aracılığıyla elektronik ortamda tebliğ edilmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektedir. Yayınlanan Tebliğ ile 456 sayılı VUK Tebliği’nde yapılan değişiklikler ile birtakım mükellefler yönünden elektronik tebligat adresi edinmesi zorunluluğu getirilmiştir. Tebliğ henüz taslak halindeyken yapmış olduğumuz çalışmaya bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

  • Bilindiği üzere kurumlar vergisi mükellefleri ile ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç) elektronik tebligat sistemini kullanmak zorundadırlar.
  • Tebliğ ile elektronik tebligat kullanma zorunluluğu olan kişilerin kapsamında değişikliğe gidilmiştir. Tebliğ Taslağı m. 3 ile 456 sayılı VUK Tebliği’nin “4. Elektronik Tebligat Yapılacak Kişiler” başlıklı bölümünün 3. paragrafının (b) bendinden sonra eklenen hükümle, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabında adına kayıt ve tescil işlemi yapılan gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan teşekküller açısından da elektronik tebligat kullanma zorunluluğu getirilmektedir. (GİB tarafından 25.09.2024 tarihli ve 32673 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 568)

 

13- GİB tarafından 26.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 318)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 325) yayımlanmıştır. Bilindiği üzere geçtiğimiz yıllarda 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na (“GVK”) eklenen mükerrer madde 20/B hükmü ile Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası öngörülmüştü. 7491 sayılı Kanun m. 7 ile GVK mükerrer m. 20/B hükmünün kapsamında genişlemeye gidilmiştir. Önceki haliyle sadece internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içeriklerin paylaşılması suretiyle elde edilen kazançlar için istisna uygulanmakta iken; eklenen hüküm kapsamında İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yukarıda anılan faaliyetin gerçekleştirilmesi halinde de kazanç istisnası uygulanmaktadır. Düzenleme, 01.01.2024 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 7491 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklere dair detaylı açıklamalarımız için bağlantıyı kullanabilirsiniz.

  • GİB tarafından 26.09.2024 tarihinde yayınlanan Tebliğ ile hem kanuni düzenleme Gelir Vergisi Genel Tebliğine (Seri No: 318) eklenmiş hem de uygulamanın kapsamı hakkında detaylı açıklamalar eklenmiştir.
  • Tebliğ m. 3 ile Gelir Vergisi Genel Tebliğine (Seri No: 318) eklenen hüküm kapsamında “internet ve benzeri elektronik ortam” ile “Hizmet sunucusu” kavramları açıklanmıştır.
  • Tebliğ m. 4 ile Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 318) m. 4’te yer alan istisnalarda da değişikliğe gidilmiştir. Tebliğ ile eklenen hükümle beraber istisnadan; internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden verilen bireysel kurs, eğitim, veri işleme ve geliştirme, ürün tanıtımı gibi hizmetlerden kazanç sağlayan gerçek kişilerin de yararlanması öngörülmüştür. (GİB tarafından 26.09.2024 tarihli ve 32674 sayılı Resmi Gazete’de Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 318)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 325)

 

14- GİB tarafından 27.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de 326 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği yayımlanmıştır. Hatırlanacağı üzere 7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“7524 sayılı Kanun”) ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanuna (“GVK”) eklenen hüküm kapsamında ticari ve mesleki kazançlarda günlük hasılat tespiti ve gelir vergisi matrahının belirlenmesinde yeni yöntem ihdas edilmişti. 7524 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklere dair detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

  • 7524 sayılı Kanun m. 3 ile GVK’ya eklenen hüküm kapsamında daha önceki tarihlerde yürürlükten kaldırılan ve GVK m. 69’da düzenlenen “Götürü Usul” başlıklı matrah tespiti usulü yeniden düzenlenerek yürürlüğe girmiştir. Buna göre ticari ve mesleki kazançlarda günlük hasılat tespiti ve gelir vergisi matrahının belirlenmesinde aşağıdaki usul uygulanacaktır:
    • Ticari veya mesleki faaliyetleri nedeniyle mükellef olanlara yönelik, günlük hasılat tutarlarını tespit etmek amacıyla bir ayda üçten, bir takvim yılında on ikiden az olmamak kaydıyla yoklama yapılabilir.
    • İdarece yapılan yoklamalar sonucu tespit edilen günlük hasılat tutarları ortalamasından hareketle aylık hasılat tutarı hesaplanacaktır. Bu şekilde tespit edilen aylık hasılat tutarlarının toplamı, tespit yapılan ay sayısına bölünmek suretiyle aylık ortalama hasılat tutarı belirlenecektir. Aylık ortalama hasılat tutarı, faaliyette bulunulan ay sayısı ile çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili takvim yılı hasılatları tespit edilecektir.
    • Akabinde GVK m. 69/3 uyarınca mükelleflerin beyan ettikleri hasılat veya brüt satış tutarı ile idarece tespit edilen hasılat tutarı arasında %20’den fazla fark olması halinde mükelleflerin izaha davet edileceği düzenlenmiştir.
  • Söz konusu düzenleme özellikle serbest meslek erbabı sayılan avukatların vergilendirilmesi açısından önem arz etmektedir. Maddede belirlenen usul ile ortalama veriler üzerinden hasılat tespiti yapılması hatalara sebebiyet verecek olup başta avukatlar olmak üzere pek çok mükellef açısından hatalı matrah tayinine neden olacaktır. Bu yönüyle pek çok eleştiriye konu olan düzenlemenin bu sefer de detaylarının GİB tarafından 27.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 326 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile düzenlendiğini görmekteyiz.
  • Tebliğ ile yapılan düzenlemeler ise en temelde şu şekildedir:
    • Ticari veya mesleki faaliyeti nedeniyle mükellefiyeti bulunanların günlük hasılat tutarları, bir ayda üçten, bir takvim yılında ise on ikiden az olmamak kaydıyla yapılacak yoklamalar ile tespit edilebilecektir. (Tebliğ m. 7/1)
    • Günlük hasılat tutarlarının tespiti için ilgili ayda; yoklama yapılan günlerde belirlenen günlük hasılat tutarlarının toplamı, yoklama yapılan gün sayısına bölünerek “günlük ortalama hasılat” tutarı belirlenecek ve günlük ortalama hasılat tutarları, tespit yapılan ayda çalışılan gün sayısıyla çarpılmak suretiyle yoklama yapılan ayın hasılat tutarı tespit edilecektir. (Tebliğ m. 7/2)
    • Yoklama yapılan aylara ilişkin aylık hasılat tutarlarının toplamı tespit yapılan ay sayısına bölünmek suretiyle “aylık ortalama hasılat” tutarı tespit edilecek ve aylık ortalama hasılat tutarı, ilgili yılda faaliyette bulunulan ay sayısıyla çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili takvim yılı hasılat tutarları tespit olunacaktır. (Tebliğ m. 7/3)
    • Üçüncü fıkra uyarınca tespit edilecek ilgili takvim yılı hasılatları;

→ Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin aynı takvim yılına ilişkin gelir tablosunda yer alan brüt satış tutarlarıyla,

→ İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin aynı takvim yılına ilişkin işletme hesap özetinde yer alan dönem içinde elde edilen hasılat tutarlarıyla,

→ Serbest meslek kazanç defteri tutan mükelleflerin aynı takvim yılına ilişkin serbest meslek kazanç bildiriminde yer alan gayrisafi hasılat tutarlarıyla kıyaslanacaktır. (Tebliğ m. 7/4)

    • Kıyaslama sonucunda, tespit olunan hasılat tutarlarıyla beyan edilen hasılat tutarları arasındaki farkın %20’den fazla olması durumunda mükellefler 213 sayılı Kanun kapsamında izaha davet edilecek, izahın değerlendirilmesi mezkûr Kanun hükümlerine göre yapılacaktır. (Tebliğ m. 7/5)
    • Bu madde kapsamında nezdinde yoklama yapılacak olan mükellefler; risk analizi sonuçları, sistem kayıtları, beyan edilen gelir ile yapılan harcamalar arasında uyumsuzluk bulunması gibi kriterler dikkate alınarak belirlenebilecektir. (Tebliğ m. 7/6)
    • Günlük hasılat tutarının tespitinden hareketle yıllık hasılat tutarının belirlenmesinde gerçek duruma yakın sonuçların elde edilebilmesi için nezdinde yoklama yapılacak mükelleflerin; faaliyetinin niteliği, sezonluk çalışıp çalışmadığı, fiilen faaliyette bulundukları gün ve ay sayıları, hafta sonu ve hafta içi çalışmaları, tatil günleri gibi hususlar göz önünde bulundurulacaktır. (Tebliğ m. 7/7)
  • Tebliğ ile yapılan düzenlemeler incelendiğinde ise başlıca eleştiri konusu yapılabilecek noktalar sırasıyla şu şekildedir:
    • Maddede belirlenen usul ile ortalama veriler üzerinden hasılat tespiti yapılması hatalara sebebiyet verecek olup başta avukatlar olmak üzere pek çok mükellef açısından hatalı matrah tayinine neden olacaktır.
    • Buna ilaveten Tebliğ m. 7/6 ve m. 7/7’de yer alan, yoklama yapılacak mükelleflerin seçimi ile günlük hasılat tutarının tespitinden hareketle yıllık hasılat tutarının belirlenmesinde esas alınacak ölçütler idareye fazlasıyla geniş takdir hakkı vermektedir. Söz gelimi, risk analizi sonuçlarından hareketle hangi mükellef nezdinde yoklama yapılacağının tespiti idareye geniş takdir yetkisi vermektedir. (GİB tarafından 27.09.2024 tarihli ve 32675 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 326 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği)

 

15- GİB tarafından 27.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 292)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 327) yayımlanmıştır. Tebliğ kapsamında yapılan değişiklikler özetle şu şekildedir:

 

16- GİB tarafından 28.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 478)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 570) yayımlanmıştır. Bilindiği üzere 7524 sayılı Kanun ile VUK m. 153/A kapsamında önemli değişikliklere gidilmişti. VUK m. 153/A hükmü en temelde, başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi halinde mükelleflerin mükellefiyetinin re’sen terkin olunması halini düzenlemektedir. 7524 sayılı Kanun m. 5 hükmü ile anılan maddede yer alan mükellefiyetin tekrar tesisi için yerine getirilmesi gereken şartlarda değişikliğe gidilmiştir. 7524 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklere dair detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

 

17- GİB tarafından 28.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ yayımlanmıştır.  Tebliğde;

  • Yerel asgari kurumlar vergisine,
  • Yap İşlet ve Devret Modeli ile Kamu Özel İşbirliği Projeleri kapsamında elde edilen kazançlara uygulanacak kurumlar vergisi oranına,
  • Fon ve ortaklıklara uygulanan kurumlar vergisi istisnasının gayrimenkul kazançlarının kar dağıtımına bağlanması,
  • Serbest bölge istisnasının ihracat gelirleri ile sınırlandırılmasına,
  • Kurumların yatırım fon ve ortaklıklardan elde ettikleri kazançlara tanınan istisnanın kaldırılmasına,
  • Kurumların taşınmaz satış kazançlarına tanınan kurumlar vergisi istisnasının kaldırılmasına,
  • Taşınmazların kısmi bölünme suretiyle vergisiz devredilmesi imkanının kaldırılmasına,
  • İhracat kazançlarına uygulanan kurumlar vergisi oranı 5 puan indirimli uygulanacağına,
  • Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen bazı hizmetlere sağlanan kazanç indiriminin %50’den %80’e çıkarılmasına,
  • Ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunan dar mükellef kurumlardan elde edilen kar paylarına istisna uygulanmasına,
  • Katılım Finans Kefalet Anonim Şirketine kurumlar vergisi muafiyeti tanınmasına,
  • Şirket devirlerinde finansman giderlerinin indirim konusu yapılmasına,
  • Yatırım teşvik belgeleri kapsamında hak edilen yatırıma katkı tutarlarının, vergi borçlarından mahsup edilmek suretiyle kullanımına ilişkin açıklamalar yapılmış ve örnek uygulamalara yer verilmiştir. (GİB tarafından 28.09.2024 tarihli ve 32676 sayılı Resmi Gazete’de Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ)

 

Vergi Hukukunda Yargı Kararları

Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz yargı kararı aşağıda özetlenmiştir:

Danıştay 3. Dairesi’nin 08.02.2024 tarihli ve E. 2023/5468, K. 2024/407 sayılı kararında; Vergi incelemesiyle sahte fatura düzenlediği tespit edilemeyen mükellefe matrah artırımı imkanı tanınmadan sahte belge kullanma nedeniyle yapılan cezalı tarhiyat hukuka aykırı bulunmuştur.

  • Karara konu somut olayda, davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosuna göre re’sen salınan katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi ve mükerrer 355. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
  • İlk derece mahkemesince yapılan inceleme neticesinde davacı tarafından vergi artırımında bulunulduğu olayda, 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin (b) fıkrasında yer alan sahte belge düzenleme fiillerinden hareketle yapılan vergi incelemesinin tamamlanması sonucu bu fiillerin varlığının tespit edilememesi üzerine öncelikle bu durumun tespitine ilişkin raporun tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde 7143 sayılı Kanun kapsamında vergi artırım talebinde bulunulabileceğine ilişkin yazı tebliğ edilerek davacıya vergi artırım hakkı tanınması ve eğer artırım talebinde bulunulmaz ise ilgili dönemler için tarhiyat yapılması gerekirken, 7143 sayılı Kanunun 5. maddesinin 9. fıkrası ve Genel Tebliğinin V-E-6-f-fç bendinde öngörülen usul aşılarak vergi artırım hakkı tanınmadan ilgili dönemler için sahte belge kullanma fiili tespiti nedeniyle tarhiyat yapılmasında ve özel usulsüzlük cezası kesilmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu vergi ve cezalar kaldırılmıştır.
  • Davalının temyiz yoluna başvurması sonucu inceleme yapan Danıştay 3. Dairesi, davalının temyiz talebini reddetmiş ve davalının istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararını onamıştır.

 

Diğer Hukuk Alanlarında Önemli Mevzuat Değişiklikleri ve Yargı Kararları

Anayasa Mahkemesi (“AYM”) 18.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararı ile tam yargı davalarında dava açma süresinin, eylemin idarliğinin ortaya çıkmasından itibaren başlaması gerektiğini hükme bağlamıştır. Aksi bir yorumla dava açma süresinin doğrudan eylem tarihinden itibaren başlatılması, fazlasıyla katı bir yorum olarak değerlendirilip mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak sayılmıştır. (AYM’nin 18.09.2024 tarihli ve 32666 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 18.04.2024 tarihli ve 2021/5135 sayılı kararı) Karara dair detaylı açıklamalarımızı incelemek için bağlantıyı kullanabilirsiniz.

 

Hazırlayanlar:

Av. Doğa Can Altınözlü

Stj. Av. Eda Nur Yörük

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir