Bülten

Geçtiğimiz Ayda Hukuki Gelişmeler (Ağustos 2024)

Vergi Hukuku Mevzuatında Gelişmeler

1- Cumhurbaşkanı tarafından 01.08.2024 tarihli Resmi Gazete’de 8775 sayılı Karar yayımlanmıştır. Karar ile mevduat ve katılma hesapları ile bazı menkul kıymetlerden elde edilen gelirlere uygulanan indirimli tevkifat uygulaması 31 Ekim 2024 tarihine kadar uzatılmıştır.

 

2- Vergi alanında köklü düzenlemeler içeren 7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 02.08.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

  • 7524 sayılı Kanun ile vergi güvenliğinin sağlanması, kayıt dışılıkla mücadele, vergi adaletinin güçlendirilmesi ve vergiye uyumun artırılması için düzenlemeler yapılması, gelir vergisi, ÖTV ve KDV ile ilgili bazı istisnaların kaldırılması ve bazı istisnaların uygulanma şeklinin değiştirilmesi, Küresel Asgari Kurumlar Vergisi uygulamasıyla birlikte yerel asgari kurumlar vergisi ile ilgili düzenlemeler yapılması, Yap-İşlet-Devret modeli ile kamu özel işbirliği projeleri kapsamında yürütülen faaliyetlerden elde edilen kazançlara uygulanacak kurumlar vergisi oranının %30’a çıkarılması ve yaşlılık, malullük, ölüm aylığı almakta olan emekli ve hak sahiplerine dosya bazında verilen asgari ödeme tutarının yükseltilmesi konularında düzenlemeler getirilmiştir.
  • 7524 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklere dair detaylı açıklamalara sitemizde yer verilmiş olup bağlantıyı kullanarak ulaşabilirsiniz. (02.08.2024 tarihli ve 32620 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun)

 

3- Cumhurbaşkanı tarafından 06.08.2024 tarihli Resmi Gazete’de, 8787 sayılı Karar yayınlanmıştır. Yayınlanan Karar kapsamında, yurtdışı alışverişlerinde uygulanan vergilerde değişikliğe gidilmiştir. Yapılan değişiklikler özetle şu şekildedir:

  • Daha önce 150 Euro olarak uygulanan eşya kıymeti sınırı 30 Euro’ya indirildi. Başka bir deyişle, önceden 150 Euro olarak uygulanan bireysel ithalat limiti, 30 Euro’ya düşürülmüş olup bunu aşan ithalatlar vergiye tabi olacaktır.
  • AB ülkelerinden gelen eşyalarda alınacak maktu gümrük vergisi %20’den %30’a çıkarıldı.
  • Diğer ülkelerden gelen eşyalar için daha öncesinde %30 olarak uygulanan maktu gümrük vergisi oranı %60’a yükseltildi.
  • Son olarak, yurtdışından gelen eşyanın 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (IV) sayılı listede olması halinde yukarıda yer verilen oranlara ilave olarak %20 oranında tek ve maktu vergi tahsil edileceği düzenlenmiştir. (Cumhurbaşkanı tarafından 06.08.2024 tarihli ve 32624 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 8787 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı)

 

4- Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (“GİB”) resmi internet sitesinde 06.08.2024 tarihinde Kredi Kartı ve Banka Kartı ile Yapılan Ödemelere İlişkin Açıklama başlıklı duyuru yayınlanmıştır. Söz konusu duyuru ile özetle aşağıdaki konular açıklanmıştır:

  • 7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (“VUK”) mükerrer 355. maddesine eklenen 6. fıkrayla, mükelleflerin mal satışı veya hizmet ifası için yaptıkları tahsilatları, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapmaları durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için 3 kat özel usulsüzlük cezası kesilmesi ve bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının 20.000.000 TL’yi geçemeyeceği düzenlenmiştir.
  • Yapılan düzenleme ise mükellefler açısından çeşitli tereddütler doğurmuştur. Mükellefler, mal ve hizmet alımlarında müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişi olması durumunda ceza kesilip kesilmeyeceğine yönelik tereddüt yaşamıştır. GİB tarafından yapılan açıklamayla beraber, ödeme yaparken başkasının kredi kartını kullanmaktan dolayı özel usulsüzlük cezası uygulanması durumunun olmadığına açıklık getirilmiştir.

 

5- GİB tarafından 13.08.2024 tarihli Resmi Gazete’de Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 16) yayınlanmıştır. Yayınlanan Tebliğ kapsamında A-1 sayılı Tahsilat Genel Tebliği’nde yapılan değişiklikler özetle şu şekildedir:

  • Tahsilat Genel Tebliği’nin 2. Bölümü’nün “II. İhtiyati Haciz” başlıklı alt bölümüne aşağıdaki hüküm eklenmiştir:

“6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında ihtiyati haciz tatbik edilebilmesi için, vergi incelemesine yetkili memurlarca anılan Kanunun 9 uncu maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması amacıyla gerekli işlemlere başlanılarak yapılan ilk hesaplamalara göre teminat altına alınacak alacak konusunda bir tutarın belirlenmesi ve teminat alınması yönünde bu kişilerin talepte bulunması gerekmektedir. 12/11/2022 tarihli ve 32011 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 27/5/2022 tarihli ve Esas No:2021/6, Karar No:2022/2 sayılı kararı nedeniyle vergi incelemesi tamamlanarak vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikal etmesinden sonra maddenin bu bendine göre ihtiyati haciz kararı alınması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikalinden sonra 6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde yer alan diğer gerekçelerden herhangi birinin bulunması halinde ihtiyati haciz tatbik edilebileceği tabiidir.”

  • Normal şartlar altında, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun (“AATUHK”) m. 13/1 kapsamında ihtiyati haciz tatbik edilebilmesi için;
    • AATUHK m. 9 atfıyla, VUK m. 344 uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren hallerden birisi veya,
    • VUK m. 359’da sayılan hallere temas eden bir amme alacağının bulunması gerekmektedir.
    • Amme alacağının varlığına ilaveten amme alacağının tahsili için gerekli muamelelere başlanmalıdır.
    • Bu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenir.
  • Tahsilat Genel Tebliği’nde yapılacak değişiklikle beraber, vergi incelemesine yetkili memurlarca teminat altına alınacak alacak konusunda bir tutarın belirlenmesi ve teminat alınması yönünde mükelleflerden talepte bulunulması zorunluluğu getirilmiştir. Söz konusu düzenlemenin ihdas sebebi ise, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 12.11.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan E. 2021/6, K. 2022/2 sayılı kararının yarattığı hukuksal durumdur.
  • Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 12.11.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan E. 2021/6, K. 2022/2 sayılı kararı kapsamında, vergi incelemesi sonuçlanıp tarhiyat yapıldıktan sonra, borçlu hakkında AATUHK m. 13/1 kapsamında ihtiyati haciz uygulanamayacağı yönünde içtihatların birleştirilmesine karar verilmişti. Karara dair detaylı açıklamalarımız için bağlantıyı kullanabilirsiniz.
  • Tahsilat Genel Tebliği’nde yapılan değişiklikle beraber Danıştay’ın yukarıda yer verilen kararına uyum sağlanması amaçlanmıştır. Yapılan değişiklik neticesinde, vergi incelemesi tamamlanarak vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikal etmesinden sonra AATUHK m. 13/1 hükmüne göre ihtiyati haciz kararı alınması mümkün bulunmamaktadır. Buna rağmen Tahsilat Genel Tebliği’ne eklenen hüküm açık bir şekilde, vergi incelemesi tamamlanarak vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikal etmesinden sonra AATUHK m. 13’te yer alan diğer fıkralara göre ihtiyati haciz tatbik edilebileceğini düzenlemiştir. (GİB tarafından 13.08.2024 tarihli ve 32631 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 16)

 

6- GİB’in resmi internet sitesinde 15.08.2024 tarihinde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 483)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı yayınlanmıştır. Tebliğ taslağı en temelde, 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun’a dayanılarak ihdas edilen ve Ödeme Kaydedici Cihaz (“ÖKC”) kullanma mecburiyeti bulunan ve bu mecburiyetin usul ve esaslarını düzenleyen Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 483)’nde (“483 sayılı VUK Tebliği”) değişiklik yapılmasını öngörmektedir. Değişiklik hedeflenen maddeler ise şu şekildedir:

  • 483 sayılı VUK Tebliği m. 4; ÖKC’lerden gerçekleştirilen satışlara ait mali bilgilerin GİB’e bildirilmesini düzenlemektedir. Tebliğ Taslağı ile yapılması hedeflenen değişiklikler şu şekildedir:
  • ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgilerin güvenli servis sağlayıcısı (ÖKC TSM Merkezleri) üzerinden GİB’e elektronik ortamda bildirilecektir.
  • Ancak, ÖKC’lerden gerçekleşen satışlara ait ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgileri ÖKC TSM Merkezleri aracılığıyla GİB’e iletemeyecek durumda olan mükellefler, ÖKC’lerden düzenlenen ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgileri;
    • GİB’den e-Arşiv hizmetleri konusunda izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemleri aracılığıyla e-Arşiv uygulaması,
    • Dijital Vergi Dairesi, üzerinden bildirmek için GİB’e başvurabilirler.
  • 483 sayılı VUK Tebliği m. 6; tüm satışlarında e-Fatura ve/veya e-Arşiv Fatura düzenleyen mükelleflerin ÖKC kullanım muafiyetini düzenlemektedir. Tebliğ Taslağı ile yapılması hedeflenen değişiklikler şu şekildedir:
    • Tebliğ Taslağı m. 3 ile 483 sayılı VUK Tebliği m. 6/1’de yapılacak kapsamlı değişikle beraber, e-Fatura ve/veya e-Arşiv Fatura düzenleyen mükelleflerin ÖKC kullanım muafiyetlerinde değişiklik yapılmaktadır.
    • Ayrıca Tebliğ Taslağı m. 3 ile 483 sayılı VUK Tebliği m. 6/4’te yapılacak değişiklikle beraber; ÖKC kullanım muafiyeti için başvuruda bulunulan yıl ile önceki dört takvim yılında VUK m. 359/ hükmünde düzenlenen “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler” fiilleri ile VUK m. 359/ç hükmünde yer alan fiilleri işleyenler ÖKC kullanım muafiyeti uygulamasından yararlanamayacaktır. Ayrıca, muafiyet talebi uygun bulunduktan sonra bu fiilleri işlediği tespit edilenlerin ise, muafiyetlerinin iptal edildiğine ilişkin yapılacak tebligat tarihini takip eden ayın son gününe kadar ÖKC kullanmaya başlamaları gerekmektedir.

 

7- GİB’in resmi internet sitesinde 15.08.2024 tarihinde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 456)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı yayınlanmıştır. Bilindiği üzere VUK m. 107/A hükmü, VUK hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, VUK m. 93’te sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabileceğini düzenlemektedir. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 456) (“456 sayılı VUK Tebliği”), muhataplarına tebliği gereken evrakın, Gelir İdaresi Başkanlığı aracılığıyla elektronik ortamda tebliğ edilmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektedir. Tebliğ taslağı ile yapılması hedeflenen düzenlemeler ise şu şekildedir:

  • Tebliğ Taslağı ile elektronik tebligat kullanma zorunluluğu olan kişilerin kapsamında değişikliğe gidilmesi öngörülmektedir. Tebliğ Taslağı m. 3 ile 456 sayılı VUK Tebliği’nin “4. Elektronik Tebligat Yapılacak Kişiler” başlıklı bölümünün 3. paragrafının (b) bendinden sonra eklenmesi öngörülen hükümle, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabında adına kayıt ve tescil işlemi yapılan gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan teşekküller açısından da elektronik tebligat kullanma zorunluluğu getirilmektedir.

 

8- GİB’in resmi internet sitesinde 15.08.2024 tarihinde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı yayınlanmıştır. Tebliğ Taslağı ile en temelde; e-arşiv fatura, e-fatura ve e-irsaliye uygulamasını düzenleyen Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509) (“509 sayılı VUK Genel Tebliği”) kapsamında değişiklikler yapılmaktadır. Tebliğ taslağı ile yapılması hedeflenen düzenlemeler ise şu şekildedir:

  • Tebliğ Taslağı m. 2 ile 509 sayılı VUK Genel Tebliği’nin “IV.2.4.3. e-Arşiv Fatura Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Diğer Faturalar” bölümünde değişikliğe gidilmektedir. Anılan düzenlemede yer alan “vergiler dahil toplam tutarının 5 Bin TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından Kanunun 232 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen, işlemin gerçekleştiği yıla ait, fatura düzenleme zorunluluğuna ilişkin tutarı) aşması halinde, söz konusu faturaların,” kısmı, “tutarına bakılmaksızın,” şeklinde değiştirilmektedir. Böylece, e-arşiv fatura olarak düzenlenme zorunluluğu getirilen diğer faturalar yönünden miktar sınırı kaldırılmaktadır.
  • Tebliğ Taslağı m. 3 ile 509 sayılı VUK Genel Tebliği’nin “IV.3.5. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” başlıklı bölümünde değişikliğe gidilmektedir. Anılan madde e-irsaliye uygulamasına geçiş zorunluluğunu düzenlemekle beraber Tebliğ Taslağı ile maddeye, “9- İnşaat Demiri İzleme Sistemine geçiş zorunluluğu getirilen mükelleflerden brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 2024 ve müteakip hesap dönemlerinde 1 milyon TL ve üzeri olan mükellefler,” hükmü eklenmektedir. Bilindiği üzere, demir çelik sektörünü ve sektördeki aktörleri yakından ilgilendiren İnşaat Demiri İzleme Sistemi’ni (“İDİS”) düzenleyen mevzuat değişiklikleri geçtiğimiz aylarda yürürlüğe girmişti. İDİS’i ihdas eden ve uygulanmasından sorumlu olan Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, söz konusu düzenlemenin hayata geçirilme sebebini inşaat demiri ticaretinde kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında vergi güvenliğini sağlamak ve vergi geliri kayıplarının önüne geçmek olarak açıklamıştı. İDİS’e dair detaylı açıklamalarımıza erişmek için bağlantıyı kullanabilirsiniz. Tebliğ Taslağı ile eklenen hükümle beraber, İDİS’e geçiş zorunluluğu olan ve aynı zamanda brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 2024 ve müteakip hesap dönemlerinde 1 milyon TL ve üzeri olan mükellefler açısından e-irsaliye uygulamasına geçiş zorunluluğu getirilmektedir.
  • Tebliğ Taslağı m. 4 ile yukarıdaki şartları sağlayan demir çelik sektörü aktörleri açısından e-irsaliye geçiş zorunluluğunun süresiyle ilgili açıklamalar yapılmaktadır.

 

9- GİB’in resmi internet sitesinde 15.08.2024 tarihinde Ba-Bs Uygulamasına Son Verilmesi Amacıyla Tebliğ Taslağı yayınlanmıştır. Yayınlanan Tebliğ Taslağı ile en temelde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 350) kapsamında düzenlenen, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile, mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü sona erdirilmektedir.

  • Tebliğ Taslağı m. 2/3’te yer alan açıklamalar şu şekildedir: Elektronik belge uygulamalarının yaygınlaşması, elektronik ortamda düzenlenen belgelere erişimin kolaylaşması ve kamu kurumları arasındaki bilgi paylaşımının etkinleşmesine bağlı olarak vergi mükelleflerinin uyum maliyetlerinin azaltılması, mükellef ve meslek mensupları tarafından verilmesi gereken bildirimlerin azaltılması amacıyla, Eylül 2024 dönemi bildirimlerinden başlamak üzere Form Ba ve Form Bs bildirimlerinin verilmesi uygulamasına son verilmesi uygun bulunmuştur.
  • Tebliğ Taslağı m. 2/4 uyarınca, Eylül 2024 dönemi ve bu dönemi izleyen dönemlere ilişkin olarak Form Ba ve Form Bs bildirimi verilmeyecektir. Ayrıca konuyla ilgili yasal mevzuatın da yürürlükten kaldırılması öngörülmektedir.

 

10- Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 16.08.2024 tarihli Resmi Gazete’de Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 85) yayınlanmıştır. Yayınlanan Tebliğ ile en temelde emlak vergisine esas olmak üzere 2025 yılında uygulanacak bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri tespit edilmiştir. Maliyet bedellerine ilişkin cetvele erişmek için bağlantıyı kullanabilirsiniz. (Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 16.08.2024 tarihli ve 32634 sayılı Resmi Gazete’de Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 85)

 

11- GİB’in resmi internet sitesinde 21.08.2024 tarihinde “Pişmanlıkla Beyan Rehberi” güncellenerek kullanıma sunulmuştur. İlgili rehberde;

  • Pişmanlık ve ıslah uygulamasının kapsamı,
  • Pişmanlık hükümlerinden kimlerin yararlanabileceği,
  • Pişmanlık ve ıslah kapsamına giren vergiler,
  • Pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanma şartları,
  • Yapılmakta olan vergi incelemesi ya da takdire sevk işlemine ilişkin vergi türünden farklı vergi türü için pişmanlıkla beyanname verilip verilemeyeceği,
  • Pişmanlık zammı oranı ve nasıl hesaplanacağı,
  • Pişmanlık şartlarının ihlalinin sonuçları gibi konularda açıklayıcı bilgilere ve örneklere yer verilmiştir. İlgili rehbere bağlantıyı kullanarak ulaşabilirsiniz.

 

12- GİB’in resmi internet sitesinde 23.08.2024 tarihinde yayımlanan duyuruya göre 23.08.2024 tarih ve 172 sayılı Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile; 27 Ağustos 2024 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2024 II. Geçici Vergi Dönemine (Nisan-Mayıs-Haziran) ait Gelir ve Kurum Geçici Vergi Beyannamelerinin verilme ve ödeme süreleri uzatılmıştır.

  • Sirküler ile 27 Ağustos 2024 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2024 II. Geçici Vergi Dönemine (Nisan-Mayıs-Haziran) ait Gelir ve Kurum Geçici Vergi Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 6 Eylül 2024 Cuma günü sonuna kadar uzatılmıştır. Söz konusu uzatma, ilgili geçici vergi dönemi itibarıyla beyanname verme tarihi 27 Ağustos 2024 günü sonu olan özel hesap dönemine tabi mükellefleri de kapsayacaktır.

 

13- GİB tarafından 31.08.2024 tarihli Resmi Gazete’de Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 563) yayınlanmıştır. Yayınlanan Tebliğ ile en temelde; 31.12.2023 tarihli gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50.000.000 TL’nin altında olan mükelleflerin 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemleri sonu itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapmayacakları hükme bağlanmıştır. (GİB tarafından 31.08.2024 tarihli ve 32648 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 563)

 

Vergi Hukukunda Yargı Kararları

Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz yargı kararı aşağıda özetlenmiştir:

Danıştay VDDK’nın 25.01.2023 tarihli ve E.2021/1448, K. 2023/72 sayılı kararında; davacı tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edinilen bağımsız bölümlerin kat mülkiyetine geçirildikten sonra beş yıl içinde elden çıkarılmış olması nedeniyle sağlanan gelirin değer artış kazancı olarak vergilendirilmesini 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (“GVK”) mükerrer 80. madde uyarınca hukuka uygun olarak kabul edilmiştir.

  • Karara konu somut olayda, davacı adına kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edinilen gayrimenkullerin satılması suretiyle elde edilen değer artış kazancının beyan edilmediğinden bahisle GVK mükerrer madde 80 hükmüne dayalı olarak düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2010 yılı için re’sen salınan gelir vergisi ile verginin bir katı tutarında kesilen ve tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemli dava açılmıştır.
  • İlk derece mahkemesince yapılan inceleme neticesinde satışı yapılan bağımsız bölümlerin inşa edildiği arsanın davacı tarafından 1/2 hissesinin 1978 yılında ve kalan 1/2 hissesinin 1990 yılında iktisap edilmesi, dairelerin arsa karşılığı edinilmiş olması, gayrimenkul alımı ve satımı işiyle iştigal edilmemesi birlikte dikkate alındığında davacının sahip olduğu servetin nitelik değiştirdiği tespiti yapılmıştır. Olayda, iktisap edilen arsanın müteahhide verilmesi karşılığında, servetin değerlendirilmesi suretiyle edinilmiş olan daireler, GVK mükerrer madde 80 hükmü uyarınca beş yıldan sonra 2010 yılında satıldığından davacının gayrimenkul satışından elde ettiği gelirin değer artış kazancı olarak vergilendirilmesine imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı adına tarh edilen vergi ve kesilen cezada hukuki isabet görülmemiştir. Vergi Mahkemesi vergi ve cezayı kaldırmıştır.
  • Davalının temyiz yoluna başvurması sonucu inceleme yapan Danıştay 3. Dairesi, davacının satın aldığı arsayı kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi ile müteahhide vermesi karşılığında edindiği dairelerin, satın alınan arsadan başka ve yeni bir edim olduğunu vurgulamıştır. Olayda, davalı idare tarafından, dava konusu tarhiyatın dayanağı, değer artışı kazancına konu edilen hukuki muamele (vergiyi doğuran olay) 10.12.2009 tarihli iktisap olarak kabul edilmiş ise de bu iktisabın konusunun ne olduğu dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporunda, GVK mükerrer madde 80 kapsamında bir iktisap olarak kabul edilen 10.12.2009 tarihli tescilin konusunun ne olduğu ortaya konulmak ve yukarıda yer verilen açıklamalar uyarınca yapılacak değerlendirme neticesinde ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
  • İlk derece mahkemesinin ısrar kararı sonucu uyuşmazlık Danıştay VDDK önüne gelmiştir. Danıştay VDDK; gayrimenkullerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların değer artışı kazancı sayılabilmesi için iktisap edilmiş olması (ivazsız iktisap edilenler hariç), edinme tarihinden itibaren beş yıl içinde elden çıkarılması ve gayrimenkulün kişisel servete dahil olması gerektiğini belirtmiştir. Bu durumda, kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında edinilen bağımsız bölümlerin kat mülkiyetine geçirildikten sonra satışlarında vergiyi doğuran olay, kural olarak gayrimenkullerin devrine ilişkin tescille birlikte gerçekleşecektir. Olayda, davacı tarafından, satın alma yoluyla edinilen arsa satılmamıştır. Bu nedenle GVK mükerrer madde 80 hükmünde öngörülen süre yönünden arsanın satın alınma tarihinin esas alınamayacağı açıktır.
  • Dava konusu yapılan vergilendirme, bu arsaya inşa olunan binadan, davacı adına tapuda tescil edilen bağımsız bölümlerin satılmasından doğan kazancı kapsamaktadır. İhtilafa konu gayrimenkullerin 10.12.2009 tarihinde kat irtifak tesisi yoluyla davacı adına ilk tescilinin yapıldığı, 25.08.2010 tarihinde kat mülkiyetine geçildiği ve bu tarihten itibaren kanunda öngörülen beş yıllık süre içinde gayrimenkullerin satıldığı görülmektedir.
  • Bu nedenle, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edinilen bağımsız bölümlerin kat mülkiyetine geçirildikten sonra beş yıl içinde elden çıkarılmış olması nedeniyle sağlanan gelirin değer artış kazancı olarak vergilendirilmesine ilişkin tüm koşullar gerçekleştiğinden, ilk derece mahkemesinin ısrar kararı bozulmuş ve vergilendirmenin hukuka aykırı olmadığına hükmedilmiştir.

 

Diğer Hukuk Alanlarında Önemli Mevzuat Değişiklikleri ve Yargı Kararları

  • Motorlu kara taşıtlarının ticaretine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik 27.08.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin kapsamına gerçek veya tüzel kişi tacirler ile esnaf ve sanatkârların motorlu kara taşıtı ticareti faaliyetleri, motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden gerçek veya tüzel kişilerin yükümlülükleri, ikinci el taşıt ticaretine ilişkin yetki belgesi verilmesi ve yenilenmesi gibi konular girmektedir. Yönetmelikle birlikte ekspertiz raporları, taşıt pazarları ve ihale süreçleri gibi konularda yükümlülük ve şartlar getirilerek motorlu kara taşıtı ticaretine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlanmıştır. (27.08.2024 tarihli ve 32645 sayılı Resmi Gazete’de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik)

 

Hazırlayanlar:

Av. Doğa Can Altınözlü

Stj. Av. Eda Nur Yörük

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir