Karar İncelemeleri

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Davaların Birleştirilmesi Halinde Tek Bir Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerektiğini Karara Bağladı

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu (“VDDK”), 28.06.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararı kapsamında, vekille takip edilen ve ilk derece mahkemelerince tek dosyada birleştirilerek karara bağlanan davalarda ilgili taraf lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini karara bağladı. Karara ilişkin detaylı açıklamalarımız ve karara karşı eleştirilerimiz yazımızda yer almaktadır. (Danıştay VDDK tarafından 28.06.2024 tarihli ve 32586 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan E. 2023/8, K. 2024/4 sayılı karar)

VDDK’nın Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi kararına konu ihtilaf en temelde şu şekildedir: Uzun süreden beri idari yargı mercileri olan idare ve vergi mahkemeleri; birden fazla idari işleme karşı davacıların, ayrı ayrı dava açtığı hallerde birleştirme kararları vermektedirler. İdari yargı makamları bu kararları verirken, her ne kadar farklı idari işlemlere karşı ayrı ayrı dava açılmış ise de bu işlemler arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık yada sebep-sonuç ilişkisi bulunduğundan bahisle farklı dava dosyalarının esas kaydını kapatmakta ve tek bir dava üzerinden tüm idari işlemler hakkında karar vermektedirler.

İdari yargı mercilerinin verdiği birleştirme kararları sonrasında birden fazla işlemin tek bir davada iptal edilmesi halinde vekalet ücretine ne şekilde hükmedileceği gündeme gelmektedir. Davacıların, her bir idari işleme karşı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (“İYUK”) m. 5 kapsamında ayrı ayrı dava açma yolunu seçmeleri halinde ve dosyaların bu şekilde ayrı ayrı karara bağlanması halinde her bir davada ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Fakat idari yargı mercilerinin farklı dava dosyalarını birleştirmesi halinde uygulamada ya tek bir vekalet ücretine hükmedilmekte ya da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (“AAÜT”) m. 8 hükmüne göre birleşen dava sayısı kadar vekalet ücretine hükmedilmektedir.

Huzurdaki VDDK kararında da tam olarak bu konuya açıklık getirilmiş ve davaların birleştirilmesi halinde tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği karara bağlanmıştır. Karara dair açıklamalarımızı ve eleştirilerimizi sıralamadan önce belirtmek gerekir ki karar pek çok yönden hukuka aykırıdır. Nitekim:

  • İdari yargı açısından temel usul kurallarını düzenleyen İYUK kapsamında davaların birleştirilmesine imkan tanıyan bir hüküm bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemeler hukuka aykırı bir şekilde, birden fazla dosyanın esas kaydını kapatarak tek bir dava dosyası altında çözüme bağlamaktadırlar.
  • İdari yargı mercileri, birden fazla dava dosyasını birleştirirken hem dava değerinin değişmesine sebebiyet vermekte ve dolayısıyla tek hakim ile görülecek dosyaların heyet ile görülmesine; dava değerinin değişmesinden hareketle kararların da tabi olacakları kanun yolunun değişmesine sebebiyet vermektedirler. Bu durum da doğal hakim ilkesini ihlal etmektedir.
  • VDDK kararında yer alan karşı oy gerekçesinde de yer aldığı üzere davacıların İYUK m. 5 hükmünden hareketle her bir idari işlem için ayrı dava açma yolunu tercih etmelerine rağmen mahkemelerin bu tercihin aksine uyuşmazlığı tek bir davada görmesi mümkün değildir.
  • Son olarak anılan VDDK kararı, AAÜT m. 8 hükmünde yer alan ve davaların birleştirilmesi halinde her bir birleşen dava için ayrı vekalet ücretine hükmolunacağı yönündeki kurala da aykırılık teşkil etmektedir.

Kararın detayları ve uyuşmazlığa konu Bölge İdare Mahkemesi kararları şu şekildedir:

  • İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi Kararına Konu Yargılama Süreci: Karara konu yargılamada, iki farklı vergi dönemine ilişkin yapılan tarhiyatlara karşı davacı tarafından iki farklı dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi farklı dava dosyalarının birleştirilmesine ve akabinde davanın reddine karar vermiş ancak idare lehine tek bir vekalet ücretine hükmetmiştir. Karara karşı yapılan istinaf başvurusunu inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi ise, AAÜT m. 8 hükmüne atıf yaparak birleşen dava kadar vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiş ve kararı bu yönüyle kaldırıp, idare lehine birleşen dava sayısı kadar vekalet ücretine hükmetmiştir.
  • İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesi Kararına Konu Yargılama Süreci: Davacı tarafından, iş akdinin ikale sözleşmesi uyarınca sona erdirilmesi üzerine yapılan ek ödeme ile kıdem tazminatı olarak ödenen tutarlar üzerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin iadesi için iki ayrı dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi dosyalardan birinin esas kaydını kapatarak diğer dosya ile birleştirmiş ve davanın kabulüne karar verdikten sonra davacı lehine birleşen dava sayısı kadar vekalet ücretine hükmetmiştir. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesi karara karşı yapılan istinaf başvurusunu incelemiş ve diğer dosyanın esas kaydının kapatılmasından sonra tek dosya haline gelen ve bu haliyle de tek bir karar ile sonuca bağlanan dosya için tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın kaldırılmasına karar vermiştir. VDDK kararında yer alan bir başka Bölge İdare Mahkemesi kararı olan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesi kararına yargılama sürecinde de benzer nitelikte bir karar verilmiştir.

VDDK uyuşmazlığa konu kararları bu şekilde belirledikten sonra uyuşmazlığın esasını incelemeye geçmiş ve öncelikle ilgili kanun hükümlerine yer vermiştir. VDDK sırasıyla:

  • Aynı dilekçe ile dava açılabilecek halleri ve davacıların, her bir idari işleme karşı ayrı ayrı dava açmasına cevaz veren İYUK m. 5 hükmüne,
  • 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan yargılama giderlerine ilişkin düzenlemelerin idari yargıda da uygulanacağını düzenleyen İYUK m. 31 hükmüne,
  • Davaların birleştirilmesi halinde birleşen dava sayısı kadar vekalet ücretine hükmedileceğini düzenleyen AAÜT m. 8 hükmüne yer verilmiştir.

Uyuşmazlığı incelemeye geçen VDDK özet olarak şu tespitlere yer vermiştir: Aykırılığın giderilmesi istemine konu uyuşmazlıklar incelendiğinde, her bir dosyada davacılar adına ya tek bir idari işlemin tesis edildiği ya da birden fazla idari işlem tesis edilmekle birlikte bu işlemler arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. Buradan hareketle, her bir dosyada karara bağlanan uyuşmazlıklara konu idari işlemlerin esasen tek bir davaya konu edilebileceği vurgulanmıştır.

Ayrıca, her bir dosyada dava konusu edilen idari işlemlerin aynı maddi olay veya hukuki nedene bağlı olması dolayısıyla, söz konusu davaların dava ve savunma dilekçelerinin hazırlanması bakımından avukata ayrı bir yük getirmediği, avukatın yeni ve ayrı bir emek göstermeksizin müvekkilini temsil edebildiği, dolayısıyla her bir dosya için ayrı hukuki yardımda bulunmasını gerektiren bir durumun olmadığı, yargı mercii açısından da ortada ayrı ayrı incelemeyi gerektiren maddi ya da hukuki bir nedenin bulunmadığı tespiti yapılmıştır.

Bütün bunlardan hareketle, söz konusu işlemlere karşı tek dilekçeyle açılan davada yürütülen yargılama ile bu işlemlere karşı ayrı ayrı açılan davaların yargı merci tarafından birleştirilerek yürütülen yargılama sonucunda takdir edilecek vekalet ücreti bakımından, farklı uygulama yapılmasını gerektiren bir neden bulunmamaktadır.

Bu itibarla, birleştirme kararı üzerine tek dosya haline gelen ve bu haliyle de tek bir karar ile sonuca bağlanan davalarda kanun gereğince ilgili taraf lehine takdir olunacak vekalet ücreti bakımından, tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Karar hukuka aykırı birçok tespit içermekle beraber karara karşı eleştirilerimiz şu şekildedir:

  • Öncelikle belirtmek gerekir ki İYUK kapsamında davaların birleştirilmesine imkan tanıyan bir hüküm bulunmamaktadır. İYUK m. 38 idari yargıda sadece bağlantılı dava kavramını tanımlamakta ve aynı maddi veya hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hükmün, diğerini etkileyecek nitelikte olması halinde davaların bağlantılı dava olduğunu belirtmektedir. Bağlantılı davalarda ise idari yargı mercilerince yapılması gereken sadece bağlantının varlığını tespit etmek ve akabinde davaların tek bir mahkemede fakat farklı esaslar altında bağımsız davalar ile görülmesini sağlamaktır. Başka bir deyişle bağlantılı davaların varlığı halinde İYUK m. 38 uyarınca çelişik kararların ortaya çıkmasını engellemek için tek bir mahkeme, farklı esaslara sahip bağımsız davalar hakkında karar vermektedir. Buna rağmen VDDK kararında, ilk derece mahkemelerinin vermiş oldukları birleştirme kararı hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmaması ve birleştirmenin hukuken mümkün sayılması hatalıdır. Değerli Vergi Hakimi Mustafa Balcı tarafından konuya ilişkin yazılmış olan “Vergi Yargısında Birleştirme Kararı ve Yaşanan Hukuki Sorunlar” başlıklı makaleden de vergi yargısındaki birleştirme sorunu hakkında daha detaylı bilgi edinilebilir.
  • İdari yargı mercileri, birden fazla dava dosyasını birleştirirken hem dava değerinin değişmesine sebebiyet vermekte ve dolayısıyla tek hakim ile görülecek dosyaların heyet ile görülmesine; dava değerinin değişmesinden hareketle kararların da tabi olacakları kanun yolunun değişmesine sebebiyet vermektedirler. Bu durum da doğal hakim ilkesini ihlal etmektedir. VDDK kararında bu konu hakkında herhangi bir eleştiri yapılmadan birleştirme kararının peşinen doğru kabul edilmesi karardaki bir diğer hatalı noktadır.
  • VDDK kararında yer alan karşı oy gerekçesinde de yer aldığı üzere davacıların İYUK m. 5 hükmünden hareketle her bir idari işlem için ayrı dava açma yolunu tercih etmelerine rağmen mahkemelerin bu tercihin aksine uyuşmazlığı tek bir davada görmesi mümkün değildir. İYUK m. 5 uyarınca birden fazla idari işleme karşı ayrı ayrı dava açılması veya tek bir dilekçe ile dava açılması tamamen davacıların takdirinde olan bir husustur.
  • Yine karşı oy gerekçesinde de yer aldığı üzere, dava dosyalarının birleştirilmesi halinde her bir talep yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmakta başka bir deyişle her bir davanın, bağımsız dava olarak kaldığı açıktır. Davalar hakkında hüküm kurulurken bu husus gözetilmeksizin tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi de bu davaların bağımsız niteliğine aykırılık teşkil etmektedir.
  • Son olarak anılan VDDK kararı, AAÜT m. 8 hükmünde yer alan ve davaların birleştirilmesi halinde her bir birleşen dava için ayrı vekalet ücretine hükmolunacağı yönündeki kurala da aykırılık teşkil etmektedir. Danıştay 9. Dairesi’nin 04.11.2019 tarihli ve E. 2016/21701, K. 2019/5330 sayılı kararı ile İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi’nin 11.04.2018 tarihli ve E. 2017/1832, K. 2018/555 sayılı kararları da bu yöndedir. Ayrıca Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesi’nin 03.05.2017 tarihli ve E. 2016/558, K. 2017/1142 sayılı kararında hem idari yargılamada birden fazla idari işleme karşı ayrı ayrı dava açılması halinde davaların birleştirilmesinin mümkün olmadığı hem de birleştirme kararı verilmesi halinde ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır.

 

Hazırlayanlar:

Av. Doğa Can Altınözlü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir