Bülten

#29 Vergi Hukuku Gelişmeleri (11 Haziran – 26 Haziran 2025)

Vergi Hukuku Mevzuatında Gelişmeler

  1. Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (“Kanun Teklifi”), TBMM’ye sunuldu ve Genel Kurul’da yapılacak oylamalar neticesinde nihai halinin kanunlaşması beklenmektedir. Kanun Teklifine erişmek için bağlantıyı kullanabilirsiniz. Kanun teklifi ile özetle aşağıdaki konularda değişiklik yapılması öngörülmektedir:
  • Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik yoklama yapılması halinde yoklama fişinde imza aranmayacaktır.
  • İthalatta alınacak katma değer vergisi matrahının belirlenmesinde değişikliğe gidilmektedir.
  • Serbest bölgelerde üretim faaliyetlerine uygulanan gelir ve kurumlar vergisi istisnasının kapsamı genişletilmektedir.
  • Araçların özel tüketim vergisi oranlarında değişikliğe gidilmektedir.
  • LPG dağıtıcılarının başka dağıtıcılara LPG satışı yapması yasaklanmaktadır.
  • Kanun teklifi hakkında yaptığımız detaylı çalışmaya bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

 

Vergi Hukukunda Yargı Kararları

Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz yargı kararları aşağıda özetlenmiştir:

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu (“VDDK”); kanuni temsilci olunan şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla tesis edilen haciz işlemlerinin iptali istemiyle açılan davada, ödeme emri aşamasında açılacak davada incelenebilecek hukuka aykırılık iddialarının incelenebileceğini belirtmiştir.

  • Karara konu somut olayda davacı, kanuni temsilcisi olduğu Limited Şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla maliki olduğu taşınmaz üzerinde tesis edilen haciz işlemlerinin iptali istemiyle dava açmıştır.
  • İlk derece mahkemesi, haciz işlemlerine dayanak takibe konu ödeme emirlerine dava açılmadığından ve ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edildiğinden bahisle haciz işlemlerini hukuka uygun bulmuştur.
  • Karara karşı yapılan istinaf başvurusu neticesinde istinaf merci, ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. İstinaf merci özetle, davacının haciz işlemine dayanak ödeme emirlerinde yer alan amme alacaklarının bir kısmının doğduğu dönemde kanuni temsilci olmadığını vurgulamıştır. Dolayısıyla amme alacaklarının bu kısmı yönünden davacının sorumluluğunun bulunmadığı ve bu kısma isabet eden haciz işlemlerinin hukuka aykırı olduğuna hükmedilmiştir.
  • Karara karşı yapılan temyiz başvurusunda ise Danıştay, istinaf mercinin kararını bozmuştur. Danıştay özetle, haciz işlemlerine karşı açılan davalarda ödeme emrine ilişkin sadece tebligata yönelik hukuka aykırılık iddialarının dinlenebileceğini belirtmiştir. Başka bir deyişle, haciz işlemine karşı açılacak davalarda ödeme emri aşamasında açılacak davada ileri sürülmesi gereken hukuka aykırılıkların incelenmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
  • İstinaf mercinin ilk kararında ısrar etmesi üzerine uyuşmazlık VDDK önüne gelmiştir. VDDK, istinaf mercinin vermiş olduğu ısrar kararındaki gerekçeyi hukuka uygun bularak, davalı idarenin temyiz istemini reddetmiştir (Danıştay VDDK’nın 04.12.2024 tarihli ve E. 2024/187, K. 2024/1109 sayılı kararı).

 

Güncel Özelgeler

Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz güncel özelge hakkında aşağıda açıklamalara yer verilmiştir:

Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen özelgede; mahiyeti itibariyle fesihname olan bir belgenin noter kanalıyla karşı tarafa gönderilmesi halinde, ihtarnameyi düzenleyenden noter kanalıyla damga vergisi ve harç alınması gerektiği belirtilmiştir.

  • Özelge talebi özetle şu şekildedir: Noterlik tarafından tanzim edilen 27/9/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihbarnamede, daha önce noterde tanzim edilen ve 2.500 TL değer içeren taşıma sözleşmesinin taraflarından birinin, anılan sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh etmek istediğine dair arzusunu diğer tarafa ihbaren bildirdiği belirtilerek söz konusu ihbarnamenin fesihname mi yoksa tek taraflı bir ihbarname mi olduğu hususu da değerlendirilerek, kağıttan ne şekilde damga vergisi ve noter harcı alınacağı hususunda görüş talep edilmiştir.
  • Vergi idaresi öncelikle, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı Tablo’da yer alan “I. Akitlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün A/5 fıkrasında, fesihnamelerin (belli parayı ihtiva eden bir kağıda taalluk edenler dahil) nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlandığını belirtmiştir.
  • Özelge talep formu ekinde bulunan 19.09.2017 tarihli “Taşıt Kira (Taşıma) Sözleşmesinin incelenmesinden, taraflardan birinin usulüne uygun bir fesih ihbarnamesi ile sözleşmenin bitim tarihinden önce sözleşmeyi feshedebileceğinin sözleşmede belirtildiği görülmüştür. 27.09.2017 tarihli “İhbarname” başlıklı kağıdın incelenmesinden ise, sözleşmeye atıf yapılarak ihbar edenin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği, bugünden itibaren hükümsüz olduğunu ve kendisini bağlamayacağını ihbaren bildirdiğine ilişkin belirlemelere yer verildiği ve ihbar eden şirket tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır.
  • Sonuç olarak, daha önce düzenlenmiş bir sözleşmede yer alan açık hükme istinaden tek taraflı irade beyanıyla sözleşmenin sonlandırıldığının bildirilmesine ilişkin olarak düzenlenen ve mahiyeti itibarıyla fesihname olduğu anlaşılan kağıdın, Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun I/A-5 fıkrası uyarınca damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. (Gaziantep Vergi Dairesi’nin 16700543155[17-515-210]-47478 sayılı özelgesi)

26.06.2025

Hazırlayan:

Av. Doğa Can Altınözlü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir