Bülten

#4 Vergi Hukuku Bülteni (20 Mayıs – 10 Haziran 2024 Vergi Hukuku Gelişmeleri)

Vergi Hukuku Mevzuatında Gelişmeler

  • Cumhurbaşkanı tarafından 21.05.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararlar kapsamında yasal faiz, tecil faizi ve gecikme zammı oranında faiz oranlarında artışa gidilmiştir. Konunun detayları ise şu şekildedir:
  • Cumhurbaşkanı tarafından 25.05.2024 tarihli Resmi Gazete’de, Kahramanmaraş İlinde Meydana Gelen Depremler Nedeniyle Bakanlığımızca Mücbir Sebep Hali İlan Edilen Yerlerdeki Vergi Dairelerine Bağlı Mükellefler İçin 7256 ve 7326 Sayılı Kanunlarda Yer Alan Taksit Ödeme Sürelerinin Yeniden Belirlenmesine Dair 8515 sayılı Karar yayımlanmıştır. Anılan karar uyarınca:
    • Mücbir sebep halinin devam etmesine Hazine ve Maliye Bakanlığınca karar verilen yerlerdeki vergi dairelerine borçlu olanların mücbir sebep halinin başladığı 06.02.2023 tarihi ile sona erdiği 31.08.2024 tarihi arasına (bu tarihler dâhil) rastlayan 7256 ve/veya 7326 sayılı Kanunlar kapsamındaki taksitlerinden birincisinin ödeme süresi; mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi izleyen ayda, sonraki taksitlerin ödeme süreleri de bu ayı takip eden aylık dönemler halinde ödenmek üzere uzatılmıştır. (25.05.2024 tarihli ve 32556 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 8515 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı)

 

 

Vergi Hukukunda Yargı Kararları

Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz yargı kararı aşağıda özetlenmiştir:

  • Danıştay 7. Dairesi’nin 08.12.2021 tarihli ve E. 2018/2219, K. 2021/5455 sayılı kararında özet olarak; yeminli mali müşavirin düzenlediği tasdik raporundan kaynaklı olarak müşterek ve müteselsil sıfatıyla adına ödeme emri düzenlenebilmesi için, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu (“3568 sayılı Kanun”) m. 12/5 kapsamında yazılı savunmasının alınmasının zorunlu olduğu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (“VUK”) m. 148 kapsamında mali müşavire bilgi isteme yazısı tebliğ edilmesinin yeterli olmadığı hükme bağlanmıştır.
    • Karara konu somut olayda davacı yeminli mali müşavir, bir şirket adına tasdik raporu düzenlemiştir. Davacının düzenlemiş olduğu tasdik raporundan dolayı özel tüketim vergisi kaybına neden olduğundan bahisle müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla, 2011 yılının Mart ve Nisan dönemlerine ilişkin özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla ödeme emirleri düzenlenmiştir. Davacı söz konusu ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açmıştır.
    • İlk derece mahkemesi düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka davanın reddine karar vermiş ve karar, istinaf merci tarafından da hukuka uygun bulunmuştur.
    • Temyiz incelemesinde ise Danıştay; yeminli mali müşavirlerin, düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağını, mali sorumluluğun müstakil bir rapor ile tespit edileceğini, bu kapsamda hakkında sorumluluk raporu düzenlenebilmesi için yeminli mali müşavirin 3568 sayılı Kanun m. 12/5 kapsamında yazılı savunmasının istenmesi gerektiğini vurgulamıştır.
    • Somut olayda ise, sorumluluk raporu düzenlenmeden önce 3568 sayılı Kanun m. 12/5 kapsamında yazılı savunma istenmediği buna karşılık; asıl sorumlu şirket hakkında düzenlenen vergi incelemesine esas teşkil etmek üzere VUK m. 148 kapsamında davacıdan bilgi istendiği ve bu bilgi isteme yazısının da 3568 sayılı Kanun m. 12/5 kapsamında savunma olarak değerlendirilemeyeceği karara bağlanmıştır.
    • Sonuç olarak Danıştay, hukuka aykırı istinaf merci kararını bozmuştur.

 

 

Güncel Özelgeler

Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz güncel özelge hakkında aşağıda detaylı açıklamalara yer verilmiştir:

  • Gelir İdaresi Başkanlığı (“GİB”) tarafından verilen 14.03.2024 tarihli ve E-62030549-120[89-2022]-373395 sayılı özelgede özet olarak; yurtdışında mukim şirketlere verilen SEO hizmetlerinden elde edilen gelirlerin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (“GVK”) m. 89/13 uyarınca gelir vergisi matrahından indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.
    • GİB, konuyla ilgili daha detaylı açıklamaların yer aldığı 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde (“Tebliğ”) yer alan aşağıdaki şartların gerçekleşmesi halinde söz konusu gelirlerin indirim konusu yapılabileceğini belirtmiştir. Anılan şartlar ise şu şekildedir:
      • Tebliğ’in 5.2.1. “İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konusu” başlıklı bölümünde yer aldığı üzere; ilgili şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi, mesleki eğitim, eğitim ve sağlık hizmetleri sunma ibareleri bulunmalıdır.
      • Tebliğin 5.2.2. “Hizmetin, Türkiye’den münhasıran yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için yapılmış olması” başlıklı bölümünde yer aldığı üzere; mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetlerinin, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilmesi gerekmektedir. Ayrıca söz konusu hizmetlerin fiilen verilmesi gerekmektedir. Yani bu alanlarda sunulan asistanlık, danışmanlık ve aracılık gibi hizmetlerin bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.
      • Tebliğin “10.5.2.3. Faturanın yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi” başlıklı bölümünde yer aldığı üzere; yapılan hizmet ile ilgili olarak düzenlenecek fatura, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi gerekmektedir.
      • Tebliğin “10.5.2.4. Türkiye’den verilen, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetlerinden yurt dışında yararlanılması” başlıklı bölümünde yer aldığı üzere; verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olmalıdır. Yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için verilen hizmetin, bu kişilerin ve/veya kurumların Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerekmektedir.
    • Bu şartların sağlanması halinde; yurtdışında mukim şirketlere verilen SEO hizmetlerinden elde edilen gelirlerin GVK m. 89/13 uyarınca gelir vergisi matrahından indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.

 

Hazırlayan:

Av. Doğa Can Altınözlü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir