Vergi Hukuku Mevzuatında Gelişmeler
1- Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (“GİB”) resmi internet sitesinde 21.09.2024 tarihinde Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği (Sıra No:1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 2) yayımlanmıştır.
- İlgili tebliğde yapılan düzenlemeler ile birlikte Ulusal Taşıt Tanıma Sisteminin kapsamının genişletilmesi amacıyla 01.07.2025 tarihinden itibaren ilk defa iktisap edilen ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanlara kayıt ve tescil işlemini takip eden bir ay içerisinde, mevcut Genel Tebliğin 6. maddesinin birinci fıkrası kapsamında yer almayan ve taşıt tanıma sistemi kullanan taşıtlara ise 30.06.2025 tarihine kadar Taşıt Tanıma Birimi takılması zorunluluğu getirilmiştir.
2- GİB tarafından 25.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 565) kapsamında Form BA ve BS bildirimlerinin verilmesi uygulamasına son verilmiştir. Esasen GİB daha önceki tarihlerde yayınlamış olduğu “Ba-Bs Uygulamasına Son Verilmesi Amacıyla Tebliğ Taslağı” kapsamında değişikliğe ilişkin düzenlemenin taslak haline yer vermişti. Tebliğ henüz taslak haldeyken yapmış olduğumuz açıklamalara bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.
- İlgili tebliğ kapsamında elektronik belge uygulamalarının yaygınlaşması, elektronik ortamda düzenlenen belgelere erişimin kolaylaşması ve kamu kurumları arasındaki bilgi paylaşımının etkinleşmesine bağlı olarak vergi mükelleflerinin uyum maliyetlerinin azaltılması, mükellef ve meslek mensupları tarafından verilmesi gereken bildirimlerin azaltılması amacıyla, Eylül 2024 dönemi bildirimlerinden başlamak üzere Form Ba ve Form Bs bildirimlerinin verilmesi uygulamasına son verilmiştir. Bu bağlamda, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 362), Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 381) ve Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 396) yürürlükten kaldırılmıştır. (GİB tarafından 25.09.2024 tarihli ve 32673 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 565)
4- GİB tarafından 25.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 483)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 566) yayımlanmıştır. Yayınlanan Tebliğ ile en temelde; 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun’a dayanılarak ihdas edilen ve Ödeme Kaydedici Cihaz (“ÖKC”) kullanma mecburiyeti bulunan ve bu mecburiyetin usul ve esaslarını düzenleyen Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 483)’nde (“483 sayılı VUK Tebliği”) değişiklik yapılmıştır. Söz konusu Tebliğ henüz taslak halindeyken yapmış olduğumuz çalışmaya bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz. Tebliğ ile yapılan değişiklikler ise özetle şu şekildedir:
- 483 sayılı VUK Tebliği m. 4; ÖKC’lerden gerçekleştirilen satışlara ait mali bilgilerin GİB’e bildirilmesini düzenlemektedir. Tebliğ değişikliği ile bu konuyla ilgili yapılan değişiklikler şu şekildedir:
§ ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgilerin güvenli servis sağlayıcısı (ÖKC TSM Merkezleri) üzerinden GİB’e elektronik ortamda bildirilecektir.
§ Ancak, ÖKC’lerden gerçekleşen satışlara ait ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgileri ÖKC TSM Merkezleri aracılığıyla GİB’e iletemeyecek durumda olan mükellefler, ÖKC’lerden düzenlenen ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgileri;
→ GİB’den e-Arşiv hizmetleri konusunda izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemleri aracılığıyla e-Arşiv uygulaması,
→ Dijital Vergi Dairesi, üzerinden bildirmek için GİB’e başvurabilirler.
- 483 sayılı VUK Tebliği m. 6; tüm satışlarında e-Fatura ve/veya e-Arşiv Fatura düzenleyen mükelleflerin ÖKC kullanım muafiyetini düzenlemektedir. Tebliğ ile bu konuda yapılan değişiklikler şu şekildedir:
§ Tebliğ m. 3 ile 483 sayılı VUK Tebliği m. 6/1’de yapılacak kapsamlı değişikle beraber, e-Fatura ve/veya e-Arşiv Fatura düzenleyen mükelleflerin ÖKC kullanım muafiyetlerinde değişiklik yapılmaktadır.
- Ayrıca Tebliğ m. 3 ile 483 sayılı VUK Tebliği m. 6/4’te yapılacak değişiklikle beraber; ÖKC kullanım muafiyeti için başvuruda bulunulan yıl ile önceki dört takvim yılında VUK m. 359/ hükmünde düzenlenen “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler” fiilleri ile VUK m. 359/ç hükmünde yer alan fiilleri işleyenler ÖKC kullanım muafiyeti uygulamasından yararlanamayacaktır. Ayrıca, muafiyet talebi uygun bulunduktan sonra bu fiilleri işlediği tespit edilenlerin ise, muafiyetlerinin iptal edildiğine ilişkin yapılacak tebligat tarihini takip eden ayın son gününe kadar ÖKC kullanmaya başlamaları gerekmektedir. (GİB tarafından (GİB tarafından 25.09.2024 tarihli ve 32673 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 566)
5- GİB tarafından 25.09.2024 tarihinde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 456)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 568) yayımlanmıştır. Bilindiği üzere VUK m. 107/A hükmü, VUK hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, VUK m. 93’te sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabileceğini düzenlemektedir. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 456) (“456 sayılı VUK Tebliği”), muhataplarına tebliği gereken evrakın, Gelir İdaresi Başkanlığı aracılığıyla elektronik ortamda tebliğ edilmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektedir. Yayınlanan Tebliğ ile 456 sayılı VUK Tebliği’nde yapılan değişiklikler ile birtakım mükellefler yönünden elektronik tebligat adresi edinmesi zorunluluğu getirilmiştir. Tebliğ henüz taslak halindeyken yapmış olduğumuz çalışmaya bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.
- Bilindiği üzere kurumlar vergisi mükellefleri ile ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç) elektronik tebligat sistemini kullanmak zorundadırlar.
- Tebliğ ile elektronik tebligat kullanma zorunluluğu olan kişilerin kapsamında değişikliğe gidilmiştir. Tebliğ Taslağı m. 3 ile 456 sayılı VUK Tebliği’nin “4. Elektronik Tebligat Yapılacak Kişiler” başlıklı bölümünün 3. paragrafının (b) bendinden sonra eklenen hükümle, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabında adına kayıt ve tescil işlemi yapılan gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan teşekküller açısından da elektronik tebligat kullanma zorunluluğu getirilmektedir. (GİB tarafından 25.09.2024 tarihli ve 32673 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 568)
6- GİB tarafından 26.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 318)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 325) yayımlanmıştır. Bilindiği üzere geçtiğimiz yıllarda 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na (“GVK”) eklenen mükerrer madde 20/B hükmü ile Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası öngörülmüştü. 7491 sayılı Kanun m. 7 ile GVK mükerrer m. 20/B hükmünün kapsamında genişlemeye gidilmiştir. Önceki haliyle sadece internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içeriklerin paylaşılması suretiyle elde edilen kazançlar için istisna uygulanmakta iken; eklenen hüküm kapsamında İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yukarıda anılan faaliyetin gerçekleştirilmesi halinde de kazanç istisnası uygulanmaktadır. Düzenleme, 01.01.2024 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 7491 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklere dair detaylı açıklamalarımız için bağlantıyı kullanabilirsiniz.
- GİB tarafından 26.09.2024 tarihinde yayınlanan Tebliğ ile hem kanuni düzenleme Gelir Vergisi Genel Tebliğine (Seri No: 318) eklenmiş hem de uygulamanın kapsamı hakkında detaylı açıklamalar eklenmiştir.
- Tebliğ m. 3 ile Gelir Vergisi Genel Tebliğine (Seri No: 318) eklenen hüküm kapsamında “internet ve benzeri elektronik ortam” ile “Hizmet sunucusu” kavramları açıklanmıştır.
- Tebliğ m. 4 ile Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 318) m. 4’te yer alan istisnalarda da değişikliğe gidilmiştir. Tebliğ ile eklenen hükümle beraber istisnadan; internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden verilen bireysel kurs, eğitim, veri işleme ve geliştirme, ürün tanıtımı gibi hizmetlerden kazanç sağlayan gerçek kişilerin de yararlanması öngörülmüştür. (GİB tarafından 26.09.2024 tarihli ve 32674 sayılı Resmi Gazete’de Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 318)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 325)
7- GİB tarafından 27.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de 326 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği yayımlanmıştır. Hatırlanacağı üzere 7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“7524 sayılı Kanun”) ile GVK’ye eklenen hüküm kapsamında ticari ve mesleki kazançlarda günlük hasılat tespiti ve gelir vergisi matrahının belirlenmesinde yeni yöntem ihdas edilmişti. 7524 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklere dair detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.
- 7524 sayılı Kanun m. 3 ile GVK’ya eklenen hüküm kapsamında daha önceki tarihlerde yürürlükten kaldırılan ve GVK m. 69’da düzenlenen “Götürü Usul” başlıklı matrah tespiti usulü yeniden düzenlenerek yürürlüğe girmiştir. Buna göre ticari ve mesleki kazançlarda günlük hasılat tespiti ve gelir vergisi matrahının belirlenmesinde aşağıdaki usul uygulanacaktır:
§ Ticari veya mesleki faaliyetleri nedeniyle mükellef olanlara yönelik, günlük hasılat tutarlarını tespit etmek amacıyla bir ayda üçten, bir takvim yılında on ikiden az olmamak kaydıyla yoklama yapılabilir.
§ İdarece yapılan yoklamalar sonucu tespit edilen günlük hasılat tutarları ortalamasından hareketle aylık hasılat tutarı hesaplanacaktır. Bu şekilde tespit edilen aylık hasılat tutarlarının toplamı, tespit yapılan ay sayısına bölünmek suretiyle aylık ortalama hasılat tutarı belirlenecektir. Aylık ortalama hasılat tutarı, faaliyette bulunulan ay sayısı ile çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili takvim yılı hasılatları tespit edilecektir.
§ Akabinde GVK m. 69/3 uyarınca mükelleflerin beyan ettikleri hasılat veya brüt satış tutarı ile idarece tespit edilen hasılat tutarı arasında %20’den fazla fark olması halinde mükelleflerin izaha davet edileceği düzenlenmiştir.
- Söz konusu düzenleme özellikle serbest meslek erbabı sayılan avukatların vergilendirilmesi açısından önem arz etmektedir. Maddede belirlenen usul ile ortalama veriler üzerinden hasılat tespiti yapılması hatalara sebebiyet verecek olup başta avukatlar olmak üzere pek çok mükellef açısından hatalı matrah tayinine neden olacaktır. Bu yönüyle pek çok eleştiriye konu olan düzenlemenin bu sefer de detaylarının GİB tarafından 27.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 326 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile düzenlendiğini görmekteyiz.
- Tebliğ ile yapılan düzenlemeler ise en temelde şu şekildedir:
§ Ticari veya mesleki faaliyeti nedeniyle mükellefiyeti bulunanların günlük hasılat tutarları, bir ayda üçten, bir takvim yılında ise on ikiden az olmamak kaydıyla yapılacak yoklamalar ile tespit edilebilecektir. (Tebliğ m. 7/1)
§ Günlük hasılat tutarlarının tespiti için ilgili ayda; yoklama yapılan günlerde belirlenen günlük hasılat tutarlarının toplamı, yoklama yapılan gün sayısına bölünerek “günlük ortalama hasılat” tutarı belirlenecek ve günlük ortalama hasılat tutarları, tespit yapılan ayda çalışılan gün sayısıyla çarpılmak suretiyle yoklama yapılan ayın hasılat tutarı tespit edilecektir. (Tebliğ m. 7/2)
§ Yoklama yapılan aylara ilişkin aylık hasılat tutarlarının toplamı tespit yapılan ay sayısına bölünmek suretiyle “aylık ortalama hasılat” tutarı tespit edilecek ve aylık ortalama hasılat tutarı, ilgili yılda faaliyette bulunulan ay sayısıyla çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili takvim yılı hasılat tutarları tespit olunacaktır. (Tebliğ m. 7/3)
§ Üçüncü fıkra uyarınca tespit edilecek ilgili takvim yılı hasılatları;
→ Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin aynı takvim yılına ilişkin gelir tablosunda yer alan brüt satış tutarlarıyla,
→ İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin aynı takvim yılına ilişkin işletme hesap özetinde yer alan dönem içinde elde edilen hasılat tutarlarıyla,
→ Serbest meslek kazanç defteri tutan mükelleflerin aynı takvim yılına ilişkin serbest meslek kazanç bildiriminde yer alan gayrisafi hasılat tutarlarıyla kıyaslanacaktır. (Tebliğ m. 7/4)
§ Kıyaslama sonucunda, tespit olunan hasılat tutarlarıyla beyan edilen hasılat tutarları arasındaki farkın %20’den fazla olması durumunda mükellefler 213 sayılı Kanun kapsamında izaha davet edilecek, izahın değerlendirilmesi mezkûr Kanun hükümlerine göre yapılacaktır. (Tebliğ m. 7/5)
§ Bu madde kapsamında nezdinde yoklama yapılacak olan mükellefler; risk analizi sonuçları, sistem kayıtları, beyan edilen gelir ile yapılan harcamalar arasında uyumsuzluk bulunması gibi kriterler dikkate alınarak belirlenebilecektir. (Tebliğ m. 7/6)
§ Günlük hasılat tutarının tespitinden hareketle yıllık hasılat tutarının belirlenmesinde gerçek duruma yakın sonuçların elde edilebilmesi için nezdinde yoklama yapılacak mükelleflerin; faaliyetinin niteliği, sezonluk çalışıp çalışmadığı, fiilen faaliyette bulundukları gün ve ay sayıları, hafta sonu ve hafta içi çalışmaları, tatil günleri gibi hususlar göz önünde bulundurulacaktır. (Tebliğ m. 7/7)
- Tebliğ ile yapılan düzenlemeler incelendiğinde ise başlıca eleştiri konusu yapılabilecek noktalar sırasıyla şu şekildedir:
§ Maddede belirlenen usul ile ortalama veriler üzerinden hasılat tespiti yapılması hatalara sebebiyet verecek olup başta avukatlar olmak üzere pek çok mükellef açısından hatalı matrah tayinine neden olacaktır.
§ Buna ilaveten Tebliğ m. 7/6 ve m. 7/7’de yer alan, yoklama yapılacak mükelleflerin seçimi ile günlük hasılat tutarının tespitinden hareketle yıllık hasılat tutarının belirlenmesinde esas alınacak ölçütler idareye fazlasıyla geniş takdir hakkı vermektedir. Söz gelimi, risk analizi sonuçlarından hareketle hangi mükellef nezdinde yoklama yapılacağının tespiti idareye geniş takdir yetkisi vermektedir. (GİB tarafından 27.09.2024 tarihli ve 32675 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 326 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği)
8- GİB tarafından 27.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 292)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 327) yayımlanmıştır. Tebliğ kapsamında yapılan değişiklikler özetle şu şekildedir:
- Genç girişimciler için tanınan gelir vergisi istisnası miktarında değişikliğe gidilmiştir. Buna göre genç girişimcilerde kazanç istisnasının kapsamı ile 01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere, GVK m. 103’te yazılı tarifenin ikinci diliminde yer alan tutar olarak belirlenmiştir. (GİB tarafından 27.09.2024 tarihli ve 32675 sayılı Resmi Gazete’de Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 292)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 327)
9- GİB tarafından 27.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 292)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 327) yayımlanmıştır. Tebliğ kapsamında yapılan değişiklikler özetle şu şekildedir:
- Genç girişimciler için tanınan gelir vergisi istisnası miktarında değişikliğe gidilmiştir. Buna göre genç girişimcilerde kazanç istisnasının kapsamı ile 01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere, GVK m. 103’te yazılı tarifenin ikinci diliminde yer alan tutar olarak belirlenmiştir. (GİB tarafından 27.09.2024 tarihli ve 32675 sayılı Resmi Gazete’de Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 292)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 327)
10- GİB tarafından 28.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ yayımlanmıştır. Tebliğde;
- Yerel asgari kurumlar vergisine,
- Yap İşlet ve Devret Modeli ile Kamu Özel İşbirliği Projeleri kapsamında elde edilen kazançlara uygulanacak kurumlar vergisi oranına,
- Fon ve ortaklıklara uygulanan kurumlar vergisi istisnasının gayrimenkul kazançlarının kar dağıtımına bağlanması,
- Serbest bölge istisnasının ihracat gelirleri ile sınırlandırılmasına,
- Kurumların yatırım fon ve ortaklıklardan elde ettikleri kazançlara tanınan istisnanın kaldırılmasına,
- Kurumların taşınmaz satış kazançlarına tanınan kurumlar vergisi istisnasının kaldırılmasına,
- Taşınmazların kısmi bölünme suretiyle vergisiz devredilmesi imkanının kaldırılmasına,
- İhracat kazançlarına uygulanan kurumlar vergisi oranı 5 puan indirimli uygulanacağına,
- Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen bazı hizmetlere sağlanan kazanç indiriminin %50’den %80’e çıkarılmasına,
- Ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunan dar mükellef kurumlardan elde edilen kar paylarına istisna uygulanmasına,
- Katılım Finans Kefalet Anonim Şirketine kurumlar vergisi muafiyeti tanınmasına,
- Şirket devirlerinde finansman giderlerinin indirim konusu yapılmasına,
- Yatırım teşvik belgeleri kapsamında hak edilen yatırıma katkı tutarlarının, vergi borçlarından mahsup edilmek suretiyle kullanımına ilişkin açıklamalar yapılmış ve örnek uygulamalara yer verilmiştir. (GİB tarafından 28.09.2024 tarihli ve 32676 sayılı Resmi Gazete’de Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ)
Vergi Hukukunda Yargı Kararları
Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz yargı kararı aşağıda özetlenmiştir:
Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin E. 2023/1883 K. 2024/2515 sayılı ve 29.2.2024 tarihli kararında özet olarak; defter, kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesi suçu açısından vergi ziyaı oluşmadığı veya tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen bir cezanın da bulunmadığı hallerde VUK m. 359’da yer alan “Tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza yarı oranından indirilir.” hükmünün sanık lehine uygulanması gerektiği karara bağlanmıştır.
- Karara konu somut olayda sanığın 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında VUKm. 359’da yer alan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi suçundan ötürü mahkumiyetine karar verilmiştir.
- Karara karşı yapılan temyiz başvurusu neticesinde Yargıtay, kararın bozulmasına karar vermiştir. Yargıtay, 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7394 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile değişik VUK m. 359’da yer alan “Tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza yarı oranında indirilir.” hükmünün uygulanmamasını bozma sebebi olarak değerlendirmiştir. Keza somut olayda; defter, kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesi hâlinde bir vergi ziyaı oluşmadığı gibi tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen bir cezanın da bulunmadığı, yine özel usulsüzlük cezasının VUK m. 359 ve m. 371 mucibinde tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen bir ceza olmadığı vurgulanmıştır. Dolayısıyla sanık hakkında, alt sınırdan tayin edilen temel ceza üzerinden 1/2 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Güncel Özelgeler
Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz güncel özelge hakkında aşağıda detaylı açıklamalara yer verilmiştir:
Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 62030549-120-951590 sayılı özelgede özet olarak; şirket yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan ortağa yapılan huzur hakkı ve yemek bedeli ödemelerinin, ücret gideri olarak GVK m. 40/1-b.1 hükmü uyarınca kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılmasının mümkün olduğu belirtilmiştir.
- Özelge talebinde en temelde; tek ortaklı anonim şirket olarak kurulan şirketin yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan ortağa aylık huzur hakkı ve yemek kartı verildiği ve yapılan ödemelerin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ve verilen yemek bedelinin gelir vergisinden istisna olup olmayacağı hususlarında görüş talep edilmiştir.
- Vergi idaresi öncelikle konuya ilişkin temel düzenlemelere yer vermiştir.
→ Bu düzenlemelerden ilki 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu m. 6’da yer alan ve safi kurum kazancının tespitinde, GVK’nın ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı yönündeki hükümdür.
→ Daha sonrasında GVK m. 40/1-b.1 hükmünde yer alan ve safi kazancın tespitinde indirilebilecek giderlere yer verilmiştir. Buna göre, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
→ GVK m. 61’de yer alan ücret tanımına yer verilmiş ve sonrasında şirket ortaklarına yapılan huzur hakkı niteliğindeki ödemelerin ücret kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
→ Son olarak GVK m. 23/8 hükmüne yer verilmiştir. Anılan hüküm uyarınca hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerin (işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 51 Türk lirasını aşmayan kısmı istisna kapsamındadır.
- Bu açıklamalardan sonra vergi idaresi; şirket tarafından yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan ortağa yapılan huzur hakkı ödemeleri ile yemek bedeli ödemelerinin ücret olarak değerlendirilmesi ve huzur hakkı ödemeleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiğini belirtmiştir. Diğer yandan da yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan ortağa yapılan huzur hakkı ve yemek bedeli ödemelerinin, ücret gideri olarak GVK m. 40/1-b.1 hükmü uyarınca kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.
Hazırlayan:
Av. Doğa Can Altınözlü