Bülten

#11 Vergi Hukuku Gelişmeleri (2 – 20 Eylül 2024)

Vergi Hukuku Mevzuatında Gelişmeler

1- Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (“GİB”) tarafından resmi internet sitesinde 03.09.2024 tarihinde, Kahramanmaraş’ta Meydana Gelen Depremlerden Etkilenen Bazı Yerler İçin Mücbir Sebep Halinin Uzatılmasına İlişkin Duyuru yayınlanmıştır. Yayınlanan duyuru kapsamında mücbir sebep halinin; Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile Gaziantep ilinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki mükellefler için 30.11.2024 Cumartesi günü sonuna uzatılması uygun bulunmuştur.

 

2- GİB tarafından 03.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 564) kapsamında; mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarlarının kamuya açıklanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Mükelleflerin kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarlarının kamuya açıklanması her ne kadar vergi mahremiyeti kapsamında değerlendirilebilse de konunun yasal dayanağı mevcuttur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu m. 5/4’te yer alan “Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir.” hükmü konunun yasal dayanağıdır. Tebliğ’in detayları ise şu şekildedir:

  • Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarlarına ilişkin 2024 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 15.10.2024 ile 31.10.2024 tarihleri (bu tarihler dahil) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde; 01.11.2024 ile 15.11.2024 tarihleri (bu tarihler dahil) arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması kabul edilmiştir.
  • Açıklamanın kapsamına, her bir vergi dairesine 5.000.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınacağı düzenlenmiştir.
  • Hakkında açıklama yapılabilecek mükellefler kapsamında olmakla beraber Tebliğ m. 3’te sayılan mükellefler hakkında açıklama yapılmayacaktır. Bu mükelleflerin ise başlıcaları şu şekildedir:
  • 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun; 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun; 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun; 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun; 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun; 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun; 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden mükellefler hakkında açıklama yapılmayacaktır.
  • Son olarak; 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen depremlerden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas ili Gürün ilçesinde deprem tarihi itibarıyla gelir veya kurumlar vergisi yönünden (gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmayanlar açısından KDV yönünden) mükellefiyet kaydı bulunan ve ilan edilen mücbir sebep kapsamında olan mükelleflerin gerek bu yerlerdeki gerekse ülke genelindeki diğer vergi dairelerine olan kesinleşmiş vergi ve cezaları ile borçlarının açıklama kapsamına alınmaması uygun bulunmuştur. (GİB tarafından 03.09.2024 tarihli ve 32651 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 564)

 

3- GİB’in resmi internet sitesinde 04.09.2024 tarihinde yayınlanan duyuruya göre, elektronik defter (e-Defter) uygulamasına dâhil olanlar tarafından 10 Eylül 2024 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken elektronik defter ve berat dosyalarının yüklenme süresi 10 Ekim 2024 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.

 

4- GİB’in resmi internet sitesinde 09.09.2024 tarihinde Kira Ödemelerinde Tevsik Yükümlülüğüne İlişkin Gelir Vergisi Genel Tebliğ Taslağı yayınlanmıştır. Tebliğ Taslağı kapsamında yapılması öngörülen düzenlemeler şu şekildedir:

  • Konutlarda ve iş yerlerinde konutu ve iş yerini kiraya veren ve bunları kiralayanların, kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerini bankalar veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunlu hale getirilmektedir. (Tebliğ Taslağı m. 1)
  • Buna karşılık, konut ve iş yerini kiraya veren ve bunları kiralayanların; kira bedeline ilişkin, mahkeme ve icra yoluyla veya aynî olarak yaptıkları tahsilat ve ödemeler tevsik zorunluluğu kapsamı dışında bırakılmaktadır (Tebliğ Taslağı m. 1)
  • Tebliğ Taslağı ile getirilen zorunluluklara uymayanların her birine, her bir işlem için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (“VUK”) mükerrer 355. Maddesi uyarınca;
    • Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 20.000 Türk Lirasından,
    • İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 10.000 Türk Lirasından,
    • Yukarıda yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 5.000 Türk Lirasından az olmamak üzere işleme konu tutarın %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülmektedir. (Tebliğ Taslağı m. 3)
  • Bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon Türk lirasını geçemeyecektir.
  • Tevsik zorunluluğuna aykırı bir şekilde ödeme yapanların, durumu ödemeyi takip eden beş iş günü içerisinde kendiliğinden idareye bildirmesi halinde, ödemede bulunan adına bu düzenleme uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmez. (Tebliğ Taslağı m. 3)

 

5- GİB’in resmi internet sitesinde 09.09.2024 tarihinde 7524 sayılı Kanun ile VUK mükerrer 344. 353. ve mükerrer 355. maddelerinde yapılan değişikliklerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Tebliğ Taslağı yayınlanmıştır. 7524 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklere dair detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz. Tebliğ Taslağı ile öngörülen düzenlemeler ise şu şekildedir:

  • Tebliğ Taslağı m. 3 ile kayıt dışı faaliyetlere yönelik vergi ziyaı cezasının artırımlı uygulanması hususu düzenlenmektedir. 7524 sayılı Kanun ile VUK’a eklenen m. 344/4 hükmü kapsamında mükellefiyet tesis ettirmeksizin kayıt dışı faaliyette bulunan ve bu suretle vergi ziyaına sebebiyet veren mükelleflere kesilecek vergi ziyaı cezasının yüzde elli artırılarak uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda, kayıt dışı faaliyetleri sonucu gelir elde eden ve bu faaliyetleri ile gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında tutmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet veren mükellefler için vergi ziyaı cezaları Kanunun yayımı tarihi olan 02.08.2024 tarihinden itibaren yüzde elli artırımlı uygulanacaktır.
  • Tebliğ Taslağı m. 3 ile mükellefin kayıt dışı faaliyette bulunmasından sonraki dönemlerde vergi dairesinde kayıtlı olarak faaliyet gösteriyor olması halinde bile, kayıt dışı faaliyette bulunulan dönemlere yönelik aynı vergi türü ve vergilendirme dönemine ilişkin sonraki bir tarihte yeni bir tarhiyat yapılması durumunda da aynı artırım hükmünün uygulanacağına açıklık getirilmiştir.
  • Tebliğ Taslağı m. 4 ise, özel usulsüzlük cezalarının artırımlı uygulanması hususuna açıklık getirmektedir. Mükelleflerin VUK m. 353/1-2 ve 2. bentlerinde yer alan fiilleri bir takvim yılı içerisinde birden fazla işlemeleri durumunda, özel usulsüzlük cezaları 7524 sayılı Kanun’un yayım tarihi olan 02.08.2024 tarihinden itibaren artan tutarda uygulanacaktır. Artan tutardaki özel usulsüzlük cezasının belirlenmesinde önem arz eden tespit sayısı, her bir belge türü bazında ayrı ayrı ve takvim yılı esas alınarak takip edilecektir.

 

6- GİB’in resmi internet sitesinde 09.09.2024 tarihinde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı yayınlanmıştır.

  • Bilindiği üzere, 7524 sayılı Kanun ile VUK mükerrer m. 257/1-2 bendinde yapılan değişiklik ile Hazine ve Maliye Bakanlığına; mükelleflere ve mükellef olmayanlara, muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirlemeye yönelik yetki verilmiştir.
  • Hazine ve Maliye Bakanlığı Tebliğ Taslağı ile bu yetkisini kullanarak, tevsik zorunluluğuna ilişkin düzenlenmelerde değişikliğe gitmeyi hedeflemektedir.
  • Tebliğ Taslağı ile Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459) 4.1. bölümüne “Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların (mükellef olmayanların kendi aralarında yapacakları işlemler hariç olmak üzere) yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.” Hükmünün eklenmesi öngörülmektedir. Bu sayede, tevsik zorunluluğu kapsamında olan bir mükellef ile bir başka mükellefin veya mükellef olmayan bir kişinin yapacağı her türlü işlemde, tahsilat miktarının 7.000 TL’yi aşması halinde, ödemenin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemelerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmektedir.

 

7- Cumhurbaşkanı tarafından 14.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 8958 sayılı Karar ile sigaralar için özel tüketim vergisi oranları ile maktu vergi tutarları yeniden belirlenmiştir. Karar ile, sigaraların ÖTV oranlarında indirim yapılarak maktu vergi tutarları yeniden belirlenmiş, asgari maktu vergi tutarları sabit bırakılmıştır. (Cumhurbaşkanı tarafından 14.09.2024 tarihli ve 32662 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 8958 sayılı Karar)

 

8- GİB’in resmi internet sitesinde 19.09.2024 tarihinde Vergi Cezalarında İndirim Uygulaması Broşürü yayınlanmıştır. Yayınlanan broşür kapsamında:

  • İndirim uygulaması kapsamına giren cezalar,
  • İndirim uygulamasından kimlerin yararlanabileceği,
  • İndirim uygulamasından yararlanmanın şartları,
  • İndirim oranlarının neler olduğu,
  • İndirimden yararlanmak isteyen mükelleflerin nereye ve nasıl başvuru yapabileceği,
  • İndirim sonrasında tahakkuk eden tutarın ne zaman ödeneceği,
  • İndirim şartlarının ihlalinin sonuçları,
  • İndirim sonrası tahakkuk eden cezaların ödeme kanalları ve benzeri konularda açıklayıcı bilgilere ve örneklere yer verilmiştir.

 

Vergi Hukukunda Yargı Kararları

Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz yargı kararı aşağıda özetlenmiştir:

Danıştay 7. Dairesi’nin 06.06.2024 tarihli ve E.2023/3548, K.2024/3049 sayılı kararında; veraset ve intikal vergileri ve anılan vergilere istinaden kesilen vergi ziyaı cezasına karşı açılan iptal davasında, davacıya VUK m. 342 hükmü uyarınca beyana davet edilerek ikinci on beş günlük ek süre verilmesi gerekirken, bu süre verilmeden yapılan vergilendirmenin hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir.

  • Karara konu somut olayda, davacı hakkında 2015 yılına ilişkin olarak veraset ve intikal vergisi yönünden yapılan inceleme neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, internet sitesi üzerinden kazandığı sanal bahisler nedeniyle banka hesabına gönderilen tutarlar üzerinden res’en tarh edilen veraset ve intikal vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiştir.
  • Karara karşı yapılan istinaf başvurusu neticesinde istinaf merci, davacının internet üzerinden kazanılan sanal bahisler nedeniyle ivazsız olarak intikal ettiği ileri sürülen ve banka hesabına gönderilen tutarlar için veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmediğinden bahisle işlem tesis edilmişse de, davacının VUK m. 342 gereğince beyana davet edilerek ikinci onbeş günlük ek süre verilmesi gerekirken, bu süre verilmeden yapılan vergilendirmede hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.
  • Karara karşı davalı tarafından yapılan temyiz başvurusu da olarak reddedilmiştir.

 

Güncel Özelgeler

Vergi hukuku alanında önemli gördüğümüz güncel özelge hakkında aşağıda detaylı açıklamalara yer verilmiştir:

Gelir İdaresi Başkanlığı Aydın Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen E-79690095-120[2-2023-120-108]-88495 sayılı özelgede özet olarak; şahsi mesaiye ilmi ya da mesleki bilgiye dayanılarak, şahsi sorumluluk altında merkezi Estonya’da bulunan teknoloji firmasına yazılım mühendisi olarak uzaktan verilen hizmetin serbest meslek faaliyeti niteliğinde olduğu ve bu faaliyet nedeniyle elde edilen kazancın da serbest meslek kazancı hükümlerine göre vergilendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

  • Özelge talebinde özetle; Aydın ilinden merkezi Estonya’da bulunan bir teknoloji firmasında yazılım mühendisi olarak uzaktan çalışıldığı, sunulan hizmete ilişkin bedelin anlaşılmış olan tutar üzerinden döviz olarak ödendiği, Estonya mukimi firmanın Türkiye’de herhangi bir vergi mükellefiyetinin bulunmadığı, Türkiye’den de herhangi bir hizmet karşılığı gelir elde etmediği, ayrıca firmanın yapılan iş ve işlemlerden de Türkiye’de hiçbir şekilde faydalanılmayacağı belirtilerek elde edilen gelirin vergiden istisna olup olmayacağı sorulmuştur.
  • Vergi idaresi öncelikle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (“GVK”) m. 3 kapsamında gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri gelirlerin hangileri kapsamında vergilendirileceği açıklanmıştır. Daha sonrasında GVK m. 66 kapsamında serbest meslek erbabı kavramı ve mükellefiyet hakkında ilgili mevzuata yer verilmiştir.
  • Yasal mevzuat değerlendirildikten sonra şu açıklamalara yer verilmiştir: Serbest meslek faaliyetinde ana unsur faaliyetin sermayeden ziyade, kişisel çalışmaya ilmi ya da mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanmasıdır. Serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen kazançların daha çok emek ürünü olması, emeğin bedeni değil ilmi veya mesleki bilgi veya ihtisasa dayanan fikri bir emek olması gerekmektedir.
  • Özelge talep edenin şirket ile imzalamış olduğu hizmet sunma sözleşmesinin incelenmesinden; yüklenici olarak yapılacak işin tüm sorumluluğunun üstlenildiği, diğer bir ifade ile işin şahsi sorumluluk altında yapıldığı, hizmetin ne zaman, nerede, nasıl ve hangi araçları kullanacağına karar verme konusunda bağımsız olunduğu ve şirketin (müşterinin) yapılan işi kabul veya reddetme hakkına sahip olduğu anlaşılmakta olup bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde elde edilen kazancın serbest meslek kazancı mahiyetinde olduğu sonucuna varılmıştır.

 

Hazırlayan:

Av. Doğa Can Altınözlü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir