Mevzuat Değişiklikleri

10. Yargı Paketi Resmi Gazete’de Yayınlandı

Kamuoyunda 10. Yargı Paketi olarak bilinen 7550 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“7550 sayılı Kanun”), Resmi Gazete’de yayınlandı.

7550 sayılı Kanun ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (“İİK”), 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (“TCK”), 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 2577 sayılı İdari yargılama Usulü Kanunu (“İYUK”) başta olmak üzere pek çok alanda önemli değişiklikler yapılmıştır. 7550 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin detaylarına aşağıda yer vermekteyiz.

7550 sayılı Kanun henüz teklif aşamasındayken hazırlamış olduğumuz çalışmaya bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

1- İİK Kapsamında Kanun Yollarına Başvuru İçin Dava Tarihindeki Parasal Sınırlar Esas Alınacaktır

Daha önceki tarihlerde Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) vermiş olduğu E. 2023/182, K. 2024/203 sayılı karar kapsamında, kanun yollarına başvuruda kararın verildiği tarihteki parasal sınırın esas alınmasına yönelik HMK düzenlemesinin iptaline karar verilmişti. Karara ilişkin detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

AYM’nin anılan kararı ışığında kanun koyucu, HMK’da yer alan düzenlemenin İİK’daki karşılığı olan Ek m. 1 hükmünde değişikliğe gitmiştir. 7550 sayılı Kanun m. 1 ile yapılan değişiklik neticesinde, İcra Mahkemeleri’nin vermiş olduğu kararlara karşı yapılacak kanun yolu başvurularında, davanın açıldığı veya şikayetin yapıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacaktır.

2- İYUK Kapsamında Kanun Yollarına Başvuru İçin Dava Tarihindeki Parasal Sınırlar Esas Alınacaktır

7550 sayılı Kanun m. 7 ile İYUK Ek m. 1’de yapılan değişiklik ile İdare ve Vergi mahkemeleri ile Bölge İdare Mahkemeleri’nin vermiş olduğu kararlara karşı kanun yoluna başvurulmasında davanın açıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacaktır.

İYUK Ek m. 1’de yer alan düzenlemenin zaman içerisinde geçirdiği dönüşüm ise şu şekildedir: Önceden idari yargıda istinaf veya temyiz sınırının belirlenmesinde davanın açıldığı tarihte uygulanan parasal sınırlar esas alınmaktaydı. İYUK Ek m. 1 hükmünde bu konuda bir açıklık bulunmasa dahi yargısal uygulama bu yönde gelişmişti. Daha sonrasında AYM; kuralın eski halinin, kanun yoluna başvuru açısından hangi tarihteki parasal sınırın esas alınacağını açık, net ve tereddüde yer vermeyecek şekilde düzenlemediğini belirtmişti ve iptaline karar vermişti. İptal kararına bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

AYM’nin iptal kararı sonrasında oluşan boşluk, 7524 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemeyle giderildi. Yapılan düzenlemeyle, istinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda karar tarihindeki parasal sınırın esas alınacağı hükme bağlanmıştır. 7524 sayılı Kanun hakkında yaptığımız detaylı çalışmaya bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

Kanun yoluna başvuruda karar tarihindeki parasal sınırın esas alınacağı yönündeki düzenleme ise AYM’nin 06.03.2025 tarihli E. 2025/39, K. 2025/35 sayılı kararı ile iptal edilmişti. AYM anılan kararında, dava açılırken istinaf veya temyize açık olan bir kararın, yargılamada geçen süre içerisinde parasal sınırların artmasından dolayı istinaf veya temyiz kanun yoluna kapalı olabileceğinden bahisle adil yargılanma hakkının ihlal edileceğine hükmetmişti. AYM ayrıca, parasal sınırlarda yaşanacak değişimlerin enflasyonun bir sonucu olduğunu vurgulayıp düzenlemenin enflasyonun olumsuz etkilerini bertaraf edemediğini de belirtmiştir. AYM kararı hakkında detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

Kanun koyucu, anılan iptal kararı sonrasında 7550 sayılı Kanun ile İYUK Ek m. 1 hükmünde yaptığı değişiklikle, açıkça kanun yoluna başvuruda dava tarihindeki parasal sınırın esas alınmasını düzenlenmiştir.

3- HMK Kapsamında Kanun Yollarına Başvuru İçin Dava Tarihindeki Parasal Sınırlar Esas Alınacaktır

Daha önceki tarihlerde Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) vermiş olduğu E. 2023/182, K. 2024/203 sayılı karar kapsamında, kanun yollarına başvuruda kararın verildiği tarihteki parasal sınırın esas alınmasına yönelik HMK düzenlemesinin iptaline karar verilmişti. Karara ilişkin detaylı açıklamalarımıza bağlantıyı kullanarak erişebilirsiniz.

7550 sayılı Kanun m. 20 ile HMK Ek m. 1 hükmünde değişikliğe gidilmiş ve kanun yollarına başvuruda, davanın açıldığı tarihteki parasal sınırın esas alınması düzenlenmiştir.

4- Suça Teşebbüs Hallerinde Uygulanacak Cezaların Alt ve Üst Sınırlarında Artışa Gidilmiştir

7550 sayılı Kanun m. 8 ile TCK m. 35’te yapılan değişiklik ile suça teşebbüs hallerinde uygulanacak cezaların alt ve üst sınırlarında artışa gidilmiştir.

Suça teşebbüs halinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası uygulanmakta iken 7550 sayılı Kanun ile bu süreler sırasıyla ondört yıl ile yirmibir yıl olarak belirlenmiştir.

Ayrıca, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası uygulanmakta iken 7550 sayılı Kanun ile bu süreler sırasıyla on yıl ile onsekiz yıl olmuştur.

5- Kasten Yaralama Suçunda Uygulanacak Cezaların Alt ve Üst Sınırlarında Artışa Gidilmiştir

7550 sayılı Kanun m. 9 ile TCK m. 86’da yapılan değişiklik ile kasten yaralama suçu açısından uygulanacak cezaların alt ve üst sınırlarında artışa gidilmiştir.

TCK m. 86/1’de düzenlenen kasten yaralama suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası iken alt sınır, bir yıl altı ay olmuştur.

TCK m. 86/2’de düzenlenen kasten yaralama suçunun nitelikli hali açısından uygulanan ceza dört aydan bir yıla kadar hapis cezası iken 7550 sayılı Kanun ile bu cezanın, alt sınırı altı ay; üst sınırı bir yıl altı ay olmuştur.

Son olarak, TCK m. 86/2’de düzenlenen kasten yaralama suçunun nitelikli halinin kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırının önceden altı aydan az olamayacağı düzenlenmekte iken 7550 sayılı Kanun değişikliği ile alt sınır, dokuz aydan aşağı olamayacaktır.

6- Neticesi İtibariyle Ağırlaşmış Kasten Yaralama Suçunda Uygulanacak Cezaların Alt ve Üst Sınırlarında Artışa Gidilmiştir

7550 sayılı Kanun m. 10 ile TCK m. 87’de düzenlenen neticesi itibariyle ağırlaşmış kasten yaralama suçunda uygulanacak cezaların alt ve üst sınırlarında artışa gidilmiştir. Yapılan artışlar şu şekildedir:

  • TCK m. 87/1’de kasten yaralama fiili, mağdurun; duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa, verilecek cezanın üç ve beş yıllık sürelerden aşağı olamayacağı düzenlenmekteydi. 7550 sayılı Kanun ile bu cezaların alt sınırları sırasıyla dört ve beş yıl olarak artırılmıştır.
  • TCK m. 87/2’de kasten yaralama fiili, mağdurun; iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine neden olmuşsa, verilecek cezanın beş ve sekiz yıllık sürelerden aşağı olamayacağı düzenlenmekteydi. 7550 sayılı Kanun ile bu cezaların alt sınırlarının sırasıyla dokuz ve oniki yıl olarak belirlenmiştir.
  • TCK m. 87/4’te kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin TCK m. 87/1’e giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar; TCK m. 87/3’e giren hallerde ise oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezasına hükmedileceği düzenlenmekteydi. 7550 sayılı Kanun ile bu cezalar:
    • TCK m. 87/1’e giren hallerde on yıldan ondört yıla kadar hapis cezası,
    • TCK m. 87/3’ giren hallerde ise sadece alt sınırının ondört yıl olarak belirlenmiştir.

7- Tehdit Suçunda Uygulanacak Cezaların Alt ve Üst Sınırlarında Artışa Gidilmiştir

7550 sayılı Kanun m. 11 ile TCK m. 106’da yapılan değişiklikle birlikte tehdit suçunda uygulanacak hapis cezalarında artışa gidilmiştir. Tehdit suçunun:

  • Silahla,
  • Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
  • Birden fazla kişi tarafından birlikte,
  • Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde uygulanacak cezayı düzenleyen TCK m. 106/2 hükmünde yer alan beş yıllık üst sınır yedi yıla çıkarılmıştır.

8- Trafik Güvenliğinin Tehlikeye Atılması Suçunda Uygulanacak Cezalarda Artışa Gidilmiştir

7550 sayılı Kanun m. 12 ile trafik güvenliğinin tehlikeye atılması suçunu düzenleyen TCK m. 179 hükmünde öngörülen cezalarda artışa gidilmiştir. Yapılan değişiklikler sırasıyla şu şekildedir:

  • TCK m. 179/2’de kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişinin üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması düzenlenmekteydi. Yapılan değişiklikle beraber cezanın alt sınırı, dört ay olmuştur.
  • TCK m. 179/3’te düzenlenen ve alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi hakkında halihazırda TCK m. 179/2’de öngörülen ceza uygulanmaktaydı. Değişiklikle beraber TCK m. 179/3’te düzenlenen suçun müstakil olarak cezası belirlenmiş ve altı aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

Son olarak, anılan kanun değişikliklerinin hepsi, yayım tarihinde yürürlüğe girmiştir.

05.06.2025

Hazırlayan:

Av. Doğa Can Altınözlü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir